Vasco Da Gama’nın Hindistan seferi

0
100
Vasco da Gama kapak

Vasco da Gama’nın Hindistan’a ilk yolculuğuna ait günlük, 1497-1499 yılları arası yazıldı. Bu, Vasco da Gama’nın yolculuğu sırasında gemide yazdığına inanılan günlüğün bilinen tek kopyasıdır. 

Günlüğün orijinali Vasco da Gama’ya Hindistan’a kadar eşlik etmiş olan, ancak Portekiz’e dönmeyip sekiz yıl boyunca Gambiya ve Gine’de kalan dostu Álvaro Velho’ya atfedilmiştir. 

vasco vasco da gama scaled
Vasco da Gama © Wikimedia Commons

Hindistan’a ilk araştırmalar

Avrupalılar Hindistan’a deniz yoluyla gitmek istiyorlardı ama bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlardı. Hatta Kuzey Afrika kıyıları haricinde Afrika hakkında bile çok az şey biliyorlardı. Afrika’nın etrafından dolaşarak yelken açmaya kimse cesaret edememişti. Ancak 15. yüzyılda Portekiz, denizci bir güç haline geldi ve artık bu keşif yapılacaktı. 

Portekizli kaşif Bartolomeu Dias, 1488’de Güney Afrika’daki Ümit Burnu’nu geçti ve Afrika’yı dolaşıp Hindistan’a ulaşmanın mümkün olduğunu gösterdi. Aynı dönemde, Portekiz Kralı 2. John, Hindistan’a giden deniz yolu hakkında bilgi toplamak üzere Mısır, Doğu Afrika ve Hindistan’a Pero da Covilha ve Alfonso de Paiva adlı iki ajanını kara yolundan göndermişti. Bu kişiler Afrika üzerinden Hindistan’a ulaşma konusunda önemli bilgiler topladı. 

vasco dias
Bartolomeu Dias’ın izlediği rota

Vasco da Gama’nın önemi

Bu bilgiler çok önemliydi ve Vasco da Gama’nın bu bilgiler olmadan Hindistan’a yelken açması imkansızdı. Vasco, bilimsel amaçları olan bir kaşif olmaktan çok kendi reklamını yapan bir korsan gibiydi. Hindistan’a gidiş yolunda Doğu Afrika kıyılarında yaptığı hatalar, Portekizlilerin sahip olduğu bilgilerin değerini bile tam olarak anlamamış olduğunu ve bunlara değer vermediğini gösterir. Vasco’nun Umman Denizi’nden geçen deniz yolunda klavuzluk yapan ve Hintli olduğu söylenen bir tüccar/denizciyle tanışması ve onun desteğini alması iyi bir şanstı.

Vasco da Gama, eşi ve benzeri olmayan bu yolculuğa çıkma cesaretini gösterdiği için övgüyü tabii ki hak ediyor. Portekizliler Afrika üzerinden Hindistan’a yapılacak bir yolculuğun mümkün olduğunu teorik olarak biliyorlardı. Ancak bu keşfedilmemiş sularda yelken açmayı denemek büyük bir cesaret gerektiriyordu. Vasco da Gama bunu yaptı.

Vasco da Gama’nın Hindistan’a yaptığı bu yolculuk tarihi öneme sahip bir olaydı. Avrupa denizciliğinin en önemli eylemlerinden biri olmasının yanı sıra, yüzyıllar boyunca sürecek olan Portekiz İmparatorluğu’nun temelini atmış ve Avrupa ile Asya uygarlıkları arasında yeni temaslar kurarak daha sonra “küreselleşme” olarak adlandırılacak sürecin erken bir kilometre taşını işaret etmiştir. 

Bu gezinin ikinci önemli sonucu ise Batı ile Doğu arasında yeni bir ticaret yolunun başlamasına sebep olmasıdır. Bu yol, daha sonra “Baharat Yolu” olarak isimlendirilecekti ve iki dünya arasındaki kültürel iletişimi sağlayacaktı. Baharat Yolunun gelişimi zaman içinde İpek Yolunun önemini azaltarak yeni dinamiklerin ortaya çıkmasını sağlayacaktı.

vasco rota
Vasco da Gama’nın izlediği rota https://www.britannica.com/facts/Vasco-da-Gama#/media/1/224711/234665

El yazması notlar

Vasco’nun el yazması isimsiz ve tarihsizdir, ancak paleografi analizleri yazmaların 16. yüzyılın ilk yarısına ait olduğunu gösteriyor. Belge Hindistan’a yapılan yolculuğu ve Afrika ile Hindistan kıyılarındaki farklı halklarla görüşmeleri anlatmaktadır. El yazmasında hastalıklardan, bitkiler ve hayvanlardan, rehinelerden, unvan ve mesleklerden, savaş silahlarından, yiyeceklerden, değerli taşlardan, seyir zorluklarından ve daha pek çok şeyden de bahsedilmektedir. 

Ek olarak Doğu’daki bazı krallıkların tasvirleri, baharat ve diğer ticari malların listesi ve fiyatları ile Calicut dili sözlüğü de yazmalarda yer almaktadır. Kapak sayfasına farklı bir el yazısıyla, Descubrimento da India por Vasco da Gamma (Vasco da Gama tarafından Hindistan’ın Keşfi) başlığı eklenmiştir. 

El yazması yüzyıllar boyunca Coimbra Santa Cruz Manastırı koleksiyonlarında yer almış, 1834 yılında Porto Belediye Kütüphanesi’ne devredilmiştir. Günlük, 2013 yılında UNESCO Dünya Belleği Listesine kaydedilmiştir.

Vasco da Gama’nın Hindistan’a ilk ayak bastığı yer Kerala’dadır. Karaya çıkış noktası günümüzde Kappad Plajı olarak bilinir.

vasco kappad 1
Kappad plajındaki anıt

Günlük

1. Bölüm

Vasco Da Gama, Afrika kıyılarından ayrıldıktan sonra açık denizde 23 gün süren kesintisiz bir yolculuk yapmış 18 Mayıs 1498’de Hindistan kıyılarına (günümüzde Kerala eyaletinde Calicut civarı) ulaşmıştır. Kıyıları “yüce dağlarla çevrili” olarak tanımlamıştır. Mevsimin muson yağmurları dönemi olması nedeniyle sık sık fırtınalar patlıyordu. Gemideki “kılavuz kaptan” uygun bir sahil bulamadı ve nihayet iki gün sonra gemiler kıyılara temas etti ve Calicut’a ulaştılar.

Sahildeki kişilerin gönderdiği 4 tekne gemilere yaklaştı ve Vasco Da Gama’ya hangi ulusa ait oldukları soruldu. Daha sonra denizcileri Calicut kıyılarına götürdüler. Günlükte belirtildiği gibi, Da Gama’ya söylenen ilk sözler, “Şeytan seni alsın, seni buraya ne getirdi?” oldu. Vasco Da Gama, Hindistan’ın bir Hristiyan krallığı olduğunu düşünüyordu. Bu nedenle “Buraya Hıristiyanları ve baharatları aramaya geldik!” şeklinde cevap verdi. Günlükte yerlilerin Portekizceyi veya Latinceyi bildiklerinden bahsediliyor ki bu inanılması zor bir bilgi.

vasco ilk gelis
Vasco da Gama’nın Hindistana ilk gelişi © Wikimedia Commons

Calicut’un ve insanların tanımı

Günlük, Calicut şehrinde koyu kahverengi tenli “Hıristiyanların” yaşadığından söz ediyor. Bazılarının büyük sakalları ve uzun saçları vardı. Bazıları başlarını tıraş eder ve arkada bir tutam saç bırakırdı (günümüzde : şika tarzı). Bu onların “Hıristiyan” olduklarının bir kanıtı olarak kabul edilirdi. Bazılarının bıyıkları vardı ve çok fazla altın takıyorlardı. Yoksul olanlar altın takmazlardı, Genelde yarı çıplaktılar (bellerine kadar çıplak) ve karınlarının alt kısmını pamuklu kumaşla kapatıyorlardı.

Calicut’un kadınları “çirkin” ve kısa boyluydular. Birçok mücevher, bilezik, değerli taşlı yüzük takıyorlardı. “Yumuşak” bir mizaçları vardı ve “cahil” görünüyorlardı.

vasco kadin
Dönemin kadınlarından biri

Kral Zamorin’i ziyaret

Sonra, iki adam ona yaklaştı ve kralla görüşmek isteyip istemediklerini sordu. Tabii ki istiyorlardı. Geceyi gemilerinde geçirdiler. Ertesi sabah Vasco da Gama, 13 adamıyla birlikte en güzel kıyafetlerini giyerek kralla buluşmaya gitti.

Calicut Krallığı’nın bayraklarını taşıyan teknelere bindiler. Da Gama, Calicut’taki başka bir adanın kıyılarında bir grup kişi tarafından karşılandı. Başlangıçta onlardan korktu çünkü adamlar yalın kılıç durumdaydı. Daha sonra, sadece seçkin kişilerin taşındığı tahtırevanlar aracılığıyla Kapuola adlı başka bir kasabaya götürüldü. Da Gama kasabaya ulaştığında kendisine ve arkadaşlarına tereyağlı pilav ve haşlanmış balık ikram edildi. Daha sonra “büyük bir kiliseye” (bir Hindu tapınağı) götürüldü. Burayı şöyle tarif etti. Kilise, (Hindu tapınağı) taşlardan yapılmış ve kiremitlerle kaplı bir manastıra benziyordu.

Kilisenin ortasında bronz kapılardan yapılmış bir “şapel” vardı ve bir tanrıçaya giden basamaklar vardı. Oradaki insanlar ona “bizim hanımefendi” (tanrıça Shakti Devi) diyorlardı. Duvarların üzerinde 7 çan asılıydı ve tanrıçanın “Meryem Ana” olduğunu düşünerek ona dua ediyorlardı. Şapele (Garbha griha- En kutsal alan) girmelerine izin verilmiyordu çünkü sadece belirli bir grup insan (Brahminler) buraya girebilirdi.

Din adamları, sol omuzlarından bellerinin sağ tarafına kadar bir iplik (janal) takan erkekler olarak tanımlanıyordu ve Portekiz’deki diyakozlar gibi giyiniyorlardı. Brahminler daha sonra Vasco Da Gama’ya “kutsal su” ve beyaz toprak verdiler. Oradaki “Hıristiyanlar” (Hindular) bu beyaz toprağı alınlarına, boyunlarına, göğüslerine ve kollarına sürdüler.

“Kiliselerde” renkli taşlardan yapılmış, karmaşık ve güzel görünen çok sayıda Hıristiyan aziz (Hindu tanrıları) heykeli vardı.

vasco hindu temple
Hindu tapınağı

2. Bölüm

Da Gama sonunda “yarı çıplak” durumda, her yeri altınla kaplı bir zengin olarak tanımladığı Calicut kralı Zamorin’in sarayına ulaştı. Kralın elinde altın bir kupa vardı. İçine yatıştırıcı etki vermesi için bir yaprak (betel yaprağı) attı. Portekizliler daha sonraları bu Betel yaprağına “atambor” adını verdiler.

vasco pan 1
Pan (Betel Nuts) yaprağı

Kralın etrafı bu atambor yapraklarıyla dolu gümüş kavanozlarla çevriliydi. Vasco Da Gama krala yaklaştığında, kral ellerini birleştirdi ve Hıristiyanlar gibi göğe doğru kaldırdı.

Kral daha sonra Da Gama için bir sandalye getirtti ve ona meyveler sundu. Bu meyvelerden biri kavuna benziyordu ama dışı sert ve içi yumuşaktı (tahminen Papaya), diğeri ise incire benziyordu. Da Gama kendisini Portekiz’den Hindistan’a “Hıristiyanların Kralı”nı aramak için gönderilen elçi olarak tanıttı ve Hindistan’daki Hıristiyan krallıklarını bulmadan geri dönemeyeceğini, aksi takdirde kellesinin uçurulacağını söyledi. O, bunları söylerken saraydaki insanlar ona bakıyordu.

Vasco da Gama
Vasco da Gama ve Kral Zamorin © Wikimedia Commons

3. Bölüm

Da Gama, krala on iki parça çizgili kumaş, dört kırmızı başlık, altı şapka, dört mercan dizisi, bir kasa içinde altı el leğeni, bir kasa şeker, iki fıçı yağ ve iki kap bal hediye etti. Bunları verdikten sonra halk ona güldü ve Zamorin’in altından başka bir şey almayacağını ve oradaki en fakir kişilerin bile krala bu eşyaları hediye etmeyeceğini söyledi. Vasco da Gama buna üzüldü ve gemisine geri döndü.

Birkaç gün sonra Zamorin’le konuşmaya gittiğinde Zamorin yorgun olduğu için onunla buluşmadı. Zamorin daha sonra ona zengin bir ülkeden geldiğini söylemesine rağmen kendisine sunacak hiçbir şeyi olmadığına şaşırdığını söyledi. Vasco, Hindistan’a seyahat etmesinin asıl amacının orayı keşfetmek olduğunu ve bu nedenle kral için fazla hediye getirmediğini söyledi. Bunun üzerine Kral ona ne istediğini sordu. Adam mı yoksa taş mı, eğer adamsa neden bir şey getirmediğini sordu ve Santa Maria’nın altından bir suretinden bahsettiğini hatırlattı. Vasco da Gama, onun altından yapılmadığını ve altından yapılmış olsaydı bile, ona Hindistan’a kadar “rehberlik ettiği”ni ve Portekiz’e geri dönerken de rehberlik edeceği için ondan asla ayrılmayacağını söyledi.

Zamorin, Vasco da Gama’ya ülkesinde hangi malların bulunduğunu sordu. O da mısır, kumaş, demir ve bronz bulunduğunu söyledi. Eğer kral onaylarsa, adamlarına bu malları kendi ülkesinden getirmelerini emredebilirdi. Kral “hayır!” dedi ve elinde ne varsa en iyi fiyattan satmak istedi. Portekizliler bunu kabul etti ve kaldıkları yere geri döndüler.

Vasco da Gama ertesi gün tüm mallarını çok ucuza satmak zorunda kaldı. Örneğin 300 Rays değerindeki bir gömlek Calicut’ta 30 Raysa satılıyordu. Karşılığında, o zamanki Portekiz kralı 1. Manuel’e göstermek için krallıktan “örnek” olarak birçok eşsiz eşya aldılar. Daha sonra Mozambik üzerinden Portekiz’e mutlu bir şekilde geri döndüler ve ziyaretlerini Portekiz Kralı ve kraliçesine anlattıl

vasco portekiz
Vasco da Gama’nın Portekiz’deki heykeli © Wikimedia Commons

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
İsminizi yazın