Tibet 18. yüzyılın başlarından beri Çin’in Qing İmparatorluğu’nun etkisi/kontrolü altındaydı. Yakın komşusu olan Ladakh bölgesini de kontrolü altında tutmaya çalışan Tibet güçleri buraya ve dolayısıyla Hindistan’a çeşitli saldırılar yapmış ve işgal denemelerinde bulunmuştur. Bölgenin önemli gücü olan Mughallerle bir Mughal Tibet savaşı yaşanacağı muhakkaktı.
Buna karşılık Babür İmparatorluğu da bölge ile yakından ilgilenmiştir. Babürler’in Tibet’i işgal etmeye en çok yaklaştığı dönem 17. yüzyılın sonlarındaki Tibet/Ladakh ile Babür kuvvetleri arasındaki savaş dönemi olmuştur. Bu savaş, Babür İmparatoru Alemgir (1658-1707) döneminde yaşanmıştır.
Ekteki yazıda Tibet’in Ladakh ve Babürlü’ler ile ilişkilerini inceliyoruz.

Arka plan
Ladakh Krallığı bir asırdan fazla bir süredir Namgyal Hanedanlığı tarafından yönetiliyordu. Ladakh, Kral Sengge Namgyal (1616 – 1642) döneminde en iyi dönemine ulaşmıştı. Hatta Tibet tehdidi pahasına toprak ve nüfuz kazanımları bile elde edilmişti. Bu da Tibet ile ilişkilerin kötüleşmesine yol açan sebeplerden biri oldu.

Tibet bölgesini Moğollar ele geçirmişti. Dönemin sultanı Güshi Khan, beşinci Dalai Lama Ngawang Lobsang Gyatso ile bir ittifak kurmuş ve 1642’de Tibet’in tamamını kendi kontrolü altında birleştirmiştir. Bu durum ikili bir yönetim sisteminin oluşmasıyla sonuçlandı. Tibet’in merkezi hükümetini kuran Ganden Phodrang siyasi ve dini konulardan sorumluydu ve Khoshut Hanlığı’nın Moğol orduları tarafından destekleniyordu. Bu krallık siyasete ve yönetime karışmayı pek umursamıyordu.

Savaşın ardındaki nedenler
Ganden Phodrang’ın savaş gerekçesi Ladakh kralının kibirli, açgözlü, kötü ve Budizm karşıtı olmasıydı. Ladakh yönetimi Budizm’i yolundan saptırıyordu. Tibet ve Moğol orduları tarafından “ehlileştirilmesi” gerekiyordu.
Tibet istilasının ardındaki asıl sebep ise daha çok politikti. Tibet ile Bhutan arasındaki ilişkiler kötüye gidiyordu. Hatta Tibet’in Bhutan’ı işgal etmesi ihtimali bile vardı. Buna karşılık Ladakh Kralı Delek Namgyal, Bhutan ile dostane ilişkiler kurmuştu. Bhutan’lı Drukpa onun ruhani danışmanıydı. Kral Delek, Bhutan’a bir mektup göndererek ihtiyaç duyulması halinde yardıma geleceğini bildirdi.

Bu mektubun gönderildiği haberi Ganden Phodrang’a ulaştı. Tibetliler Ladakh’ı kibirli davranışları ve Bhutan’la ilişkilerine müdahale etmeleri nedeniyle cezalandırmanın gerektiğine karar verdi. Tibet Başbakanı Desi Sangye Gyatso işgale karşı çıktı ama reddedildi. Beşinci Dalai Lama Ladakh’a önleyici bir işgal başlatılması emrini verdi.

Savaşın faktörleri
Bhutan’daki durum savaşın birincil nedeniydi ancak Tibet-Ladakh Savaşı’na yol açan başka faktörler de vardı.
– Mezhep çatışması
Bu çatışmanın Tibet Budizm’inin farklı mezhepleri arasındaki sorunlarla çok ilgisi vardı. Beşinci Dalai Lama, Ganden Phodrang ve Khoshut Hanlığı Tibet Budizm’inin Gelug ekolünün büyük hamileri olarak bilinir. Ganden Phodrang aynı zamanda Kagyu ve Jonang okulları gibi diğer ekollere mensup olan kişilere karşı ayrımcılık ve zulüm uygulamasıyla da bilinirdi. Ladakh ve Bhutan ise Drukpa okulunun etkisi altındaydı. Bu dönem aynı zamanda Gelug ve Drukpa din adamları arasında gerilimlerin yaşandığı bir dönemdi.
– Eski toprakların geri alınması
Ladakh Krallığı, Kral Sengge Namgyal döneminde büyük ölçüde genişlemişti. Bunun bir kısmı Tibet’in zararına olmuştu.
– Önceki başarısız işgaller
Bu işgal Moğolların Ladakh’ı ilk işgali değildi. Khoshut Hanlığı’na bağlı Moğollar daha önce de birçok kez Ladakh’ı işgal etmişti. Kral Sengge Namgyal tarafından yenilgiye uğratıldılar ve kaçmak zorunda kaldılar.
– Ekonomik nedenler
Ganden Phodrang, Ngari Korsum bölgesindeki altın madenlerinin kontrolünü ele geçirmek istiyordu. Bunun yanı sıra bölgedeki ticareti de kontrol etmek istiyordu.
– Kutsal yerleri ele geçirmek
Ganden Phodrang ayrıca bölgedeki Hac Yerlerini ve Kutsal Tapınakların kontrolünü de ele geçirmek istiyordu. Kailash Dağı, Mansarovar Gölü ve çevresindeki kutsal yerlerin sahibi olmak büyük bir prestij getirecekti.

Tibet-Ladakh Savaşı
Dalai Lama, Ladakh işgalini yönetmesi için Ganden Tsewang’ı komutan olarak atadı. Ganden Tsewang, Tashi Lhunpo Manastırı’ndan Khoshut Hanlığı’na mensup bir Moğol prensiydi.

Ganden Tsewang 1679’da Moğollar ve Tibetlilerden oluşan büyük bir orduyu Ladakh’a yönlendirdi. Ladakh ordusu ise Shakya Gyatso tarafından yönetiliyordu. İki ordu Khan-dMar’da karşı karşıya geldi. Savaşta Ganden galip geldi ve Ladakh kuvvetleri geri çekilmek zorunda kaldı. Chang La’da iki taraf arasında ikinci bir çarpışma daha oldu. Ganden, bir kez daha galip geldi. Ladakh kuvvetleri dağıldı.
Tibet-Moğol kuvvetleri Ladakh’ı ve bölgenin büyük bölümünü ele geçirdi. Ladakh’ın başkenti Leh, kısa süre sonra Moğolların eline geçti. Ladakh neredeyse tamamen yenilmişti.

Ladakh Kralı başkenti terk etmek zorunda kaldı ve Tingmosgang’daki bir kaleye yöneldi. Hayatta kalan Ladakh kuvvetleri batıya doğru geri çekildi. Shakya Gyatso onları Basgo’daki kaleye götürdü. Basgo ve Tingmosgang kaleleri hâlâ Moğol kuvvetlerine karşı direniyordu. Shakya Gyatso Basgo’ya yerleşti ve burası işgalci Tibet-Moğol ordusuna karşı savaşta operasyonların merkezi haline geldi.

Moğol kuvvetleri üç yıl boyunca bölgede kaldı. Ladakh kuvvetlerini Basgo’dan çıkmaya zorlayamadılar ve kaleyi ele geçiremediler. Shakya Gyatso, Basgo kalesini işgalcilere karşı savaş açmak ve onları kovmak için bir üs olarak kullandı. Ancak başarısız oldu. Böylece durum iki tarafın da zafer elde edemediği bir çıkmaza girmiş oldu.

Babürlülerin Gelişi
Üç yıl süren bu çıkmazdan sonra Ladakh Kralı durumu kendi lehine çevirmenin bir yolunu buldu. Keşmir’in Babür Subashı İbrahim Han’a bir mesaj göndererek Babür Şah’ın duruma müdahale etmesini istedi.
Babür devleti Ladakh ile komşuydu. İki devlet arasındaki ilişkiler daha önceleri pek de iyi değildi. Ladakh, kısa süre önce topraklarına karşı bir tecavüzü önlemek için Babürlülerle savaşmak zorunda kalmıştı.

İbrahim Han, yardım etmeye istekliydi, ancak Ladakh Kralı’nın bunun karşılığında bir şeyler sunması gerekiyordu. Her şeyden önce Ladakh, Babürlülerin hükümdarlığını kabul edecek ve belirli bir haraç ödeyecekti. Kral ayrıca başkent Leh’te bir cami inşa etme sözü verdi. Kralın kendisinin de İslam dinine geçmeyi kabul ettiği şeklinde söylentiler ortalıkta dolaşmaya başlamıştı, ancak bu hiçbir zaman gerçekleşmedi.
Babür valisi 1683 yılında oğlu Fidai Han’ı büyük bir ordunun başında Ladakh’a gönderdi. Tibet/Moğol kuvvetleri ile Basgo yakınlarındaki tarlalarda karşılaştılar. Tibet-Moğol kuvvetleri savaşta yenildi ve kaçtı. Silah ve teçhizatlarının çoğunu geride bıraktılar. Babür ordusu kaçan Moğolları Pangong Gölü’ne kadar kovaladı.
Pangong Gölü, Hindistan ile Çin arasındaki sınırda/tartışmalı bölgede yer almaktadır. Babür kuvvetleri Moğol-Tibet ordusunu bu göle kadar takip etmiştir. Burası, Babürlerin bölgede gelebildikleri en uzak nokta olmuştur.

Dzungar’ın katılımı
Bu olaylardan sonra güç dengesi artık Ladakh’ın lehine oldu. Tibetliler Dzungar Hanı Galdan Boshugtu Han’ın yardımını almayı başardı, 1684’te Dzungar kökenli takviye kuvvetleriyle Ladakh’a tekrar saldırdı. Tibetliler galip geldi.
Beşinci Dalai Lama 1682’de öldü. Onun ölümünün ardından Tibet Başbakanı Desi Sangye Gyatso bu savaşa bir son vermek için arayışlara başladı.

Mughal Tibet savaşı ve Tingmosgang Antlaşması
Ganden Phodrang Başbakanı Desi Sangye Gyatso ve Ladakh Kralı Delek Namgyal 1684 yılında Tingmosgang Anlaşmasını kabul ettiler. Anlaşma Tibet’in lehineydi. Böylece savaş son buldu.
Anlaşmanın kısa bir özeti şöyleydi:
1. Guge bölgesi üç ayrı krallığa bölünecek.
2. Tibet, Ladakh’ın bağımsız bir krallık olduğunu tanıyacak. Ancak yabancı kuvvetlerin Ladakh’a girmesine izin verilmeyecek.
3. Keşmir ile ticaret düzenli hale getirilecek
4. Lha-Ri deresi Ladakh-Tibet sınırı olarak hizmet verecek.
5. Ladakh-Tibet ticareti düzenli hale getirilecek.
6. Antlaşmayı düzenlediği için Mi- Pham dBaṅ-po’ya bir ücret ödenecek.
Anlaşmanın ardından Babür kuvvetleri Keşmir’e geri çekildi. Keşmir Subedarları Ladakh Kralları ile dostane ilişkilerini sürdürmeye devam etti. İki taraf arasındaki ticaret düzenli hale getirildi. Ladakh, Keşmir’e her üç yılda bir at ve benzeri hediyeleri haraç olarak gönderecekti. Anlaşma uyarınca Ladakh’ın başkenti Leh’te bir cami inşa edildi.
