Shankaranın reformları

0
250
Shankara Kapak

Adi Shankara (Adi : İlk, öncü anlamında) Hindistan’ın Kerala bölgesinde 700’lü yıllarda doğmuş ve Himalaya’larda Kedarnath’da 750’li yıllarda ölmüştür. Shankara, Hindu felsefesine Advaita doktrinini getirmiştir. Bu inanca göre kişinin Moksha’ya (Nirvana) ulaşması için düşüncelerini ve yaşam tecrübelerini birleştirmesi gerekir. Shankara’ya göre, düşüncelerden meditasyon yolu ile uzaklaşmak ve yaşamı kucaklayarak kurtuluşa ermek en kısa yoldur.

shankara dogum
Shankaranın doğum yerindeki anıtsal tapınak © Wikimedia Commons

Shankaranın reformları : Hinduizmin örgütlenmesi

Shankara’nın yaşadığı dönemde Hinduizm, farklı inançların bir araya toplandığı gevşek bir örgütlenme içindeydi. Geçmişte Veda yazıtlarının ortaya çıkmasıyla ortak bir temel sağlanmış olsa da, Hinduizm’in dini örgütlenmesi veya ruhani bir otoritesi yoktu. Buna karşılık Budizm, Sangha (topluluk) organizasyonu altında güçlü bir şekilde örgütlenmişti. Sangha kavramının Budizme getirdiği bu yenilik, diğer dinlere misyonerlik gibi kavramlarda ilham da vermişti. 

Hinduizm, Budizm ile rekabet etmekte zorlanıyordu. Shankara bunu değiştirdi. Yaşadığı kısa süre içinde Hindistan’ın dört bir yanına Mutt ismi verilen spiritüel merkezler kurdu. Bunlar oldukça stratejik bir şekilde yerleştirilmişti. Hindu dininin Hindistan’ın çeşitli bölgelerinde iyi yönetilebilmesini sağlıyordu. Bu, tam anlamıyla bir deha ürünüydü.

Bu Mutt’ların her birinin bir ruhani Gurusu (Shankaracharya olarak adlandırılır) vardı ve bu Guruların her biri kendi soyunun sürmesini sağlamaktan sorumluydu. Böylece, 1400 yıl süresince Mutt’larda kesintisiz bir soy devamı sağlanmış oldu.

shankara shringeri
Shankara tarafından kurulduğuna inanılan Karnataka eyaletindeki Vidyashankara tapınağı © Wikimedia Commons

Shankara, merkezi otoritesi olmayan dağınık durumdaki dini böylece sistemleştirdi. Shankara yolunun izleyicisi olan öğretmenler (Shankaracarya’lar) Hindistan’ın her yerine dağılarak Hinduizm inancının devam etmesini sağladı. Shankara’nın bu çok başarılı uygulamasını kendisinden sonra gelen Madhavacharya, Ramanuja ve Ramakrishna Paramahamsa gibi diğer Hindu reformcular da takip etti. Bu dini önderlerin her biri kendi isimlerinde misyonlarını kurdu. Böylece Hinduizm inancındaki işlemeyen yönler düzeltilmiş oldu.

Shankara aşağıdaki Shloka (özlü söz) ile Gurular için güçlü bir taban yaratmıştır.

Guru Brahma, Guru Vishnu, Guru Deva Maheshwara. Guru Sakshath Parama Brahma, Tasmae Shri Gurave Namaha.

“Guru yaratıcı Brahma’dır. Guru, koruyucu Vishnu’dur. Guru, yok edici Shiva’dır. Guru (Brahma) doğrudan yüce ruhtur – sadece bu Guru’ya selamlarımı sunuyorum.”

shankara geziler
Shankara’nın gezileri

Bhakti (saf sevgi) düşüncesinin ritüellerle birleştirilmesi

Adi Shankara zamanında Güney Hindistan’da bir Bhakti (dua ve saf sevgi) hareketi ortaya çıkmaya başlamıştı. Ancak bu hareket Hinduizm’in sınırlarını aşamıyordu. Hinduizm o döneme kadar daha çok ritüellerle ve yoga uygulamalarıyla yayılmaktaydı.

Shankara, duanın gücü olmadan kitlelerin dinle ilgilenmesinin sağlanamayacağını gördü. Farklı yoga uygulamaları ve Upanişadlar gibi derin felsefi öğretilerin sıradan insanlara çok karmaşık geldiğini farketti. Yeni filizlenen Bhakti hareketinin geleneksel Hinduizm’in Vedik kısmıyla bütünleşmesini sağladı. Bu ikisi bir madalyonun iki yüzü gibi olmuştu. Shankara, başka Bhakti hareketi uygulayıcılarının sahip olmadığı Vedik bilgilere sahipti. Böylece Hinduizm, Shankara sayesinde hızlı bir şekilde kitlelere ulaşmaya başladı.

Shankara, kendisinden önce Dhyana (Derin meditasyon), Mukti (Nirvana), Yoga (Bedensel çalışmalar) ve Sanyasa (Çilecilik) üzerinde yoğunlaşmış olan eski Vedik öğretilere, bunların doğrudan Krishna’ya ibadet etmekle (kısaca Bhakti uygulamakla) aynı şey olduğunu söyleyerek bir darbe vurdu. 

shankara ogrencileri ile
Shankara öğrencileri ile birlikte © Wikimedia Commons

Hindistan genelinde tartışmaları kazanması

Hindistan’da halk arasında çeşitli konuları son derece eşitlikçi bir ortamda tartışma geleneği çok eski zamanlardan beri vardı. Shankara, bu ortamları azami ölçüde kullandı. Başka dini öğretileri olağanüstü zekasıyla alt etti.

Shankara ne zaman başka bir bilgine karşı tartışmayı kazansa, diğer bilgin Shankara’nın inançlarını kabul etmek zorunda kalıyordu. Shankara bu tür münazaraları kazanarak bütün Hindistan’ı dolaştı. En büyük münazaralardan birisi, Asya’nın her yanından gelen felsefi fikirlerin tartışma merkezi olan Keşmir’deki Sharada Peeth’te gerçekleşti. Bu tartışmayı kazanması fikir ve görüşlerini daha da pekiştirmesine yardımcı oldu.

shankara sharada Peeth
Sharada Peeth, şimdi Pakistandaki Keşmir’dedir ve yıkıntı halindedir. © Wikimedia Commons

Budizm ile Hinduizm’i Birleştirmek

Shankara, Buddha’nın öğretilerinin ve Budist kavramların kendi öznel değerlere sahip olduğunu gördü. İnsanların ya Budizmi ya da geleneksel Hinduizmi seçmek zorunda kalmalarının çok kötü olduğunu düşündü. Kendi derslerinde her iki dinin fikirlerini birleştirmeye çalıştı. Bu şekilde ortaya çıkan Advaita felsefe okulu bu öğretinin bir sonucuydu.

Shankara, Budizme ait o kadar çok ilkeyi benimsemişti ki, bazı Hindu filozoflar onu Prachanna Buddha (Kılık değiştirmiş Budist) olarak adlandırdı. Buna hiç aldırmayan Shankara, kendi görüşlerini yaymaya devam etti. Zaman içinde Budizm’in içeriğinde kendi Hindu inancını kurmak için aldıklarından başka pek de özel bir şeyin bulunmadığını anladı.

Ayrıca Vişnu, Şiva, Ganesha, Surya ve Shakti gibi tanrılar adına birbirleriyle uğraşan farklı Hindu gruplarını bir araya getirmeye çalıştı. Shankara, her grup için efsanevi shlokalar yarattı ve tüm bu grupları bu shlokalar etrafında ortak bir paydada buluşturmayı başardı.

shankara mudra
Shankara © Zafer Bozkaya

Shankara ve Sufizm

Shankara’nın Hindu dinine getirdiği felsefenin temelleri o kadar sağlamdı ki kendisinden sonra gelecek olan bir çok felsefeyi derinden etkiledi. Modern Hindu felsefi görüşleri Shankara olmadan asla geliştirilemezdi. 

Hindistana Arap tüccarlar tarafından getirilen İslam dini bile Shankara felsefesinden etkilendi. İslam düşüncesinin en tutucu yönleri Hindistan’a geldiğinde ve Shankara’nın felsefesi ile karşılaştığında Vahdet-i Vücud inancına dönüştü. Bunun sonucunda Hindu mistisizmi ile İslam mistisizminin bir karışımı ortaya çıktı ve bu da Sufizm geleneğinin doğmasını sağladı. 

Sufizm ile Hinduizm arasındaki bu paralellikler bir çok araştırmacının konuyla ilgilenmesine neden olmuştur. Bizde Hindoloji Doktoru Rasih Güven bu konuyu araştırmak üzere 1950 – 1954 yılları arasında Hindistana gitmiş ve araştırmalarının sonucu olan Doktora tezini “Vedanta and Sufizm – Shankaracharya and Mawlana Jalalu’ddin” ismiyle İngilizce olarak 1991 yılında yayınlanmıştır.

shankara kitap
Dr. Rasih Güven’in Shankara felsefesi ile Mevlananın görüşlerini karşılaştırdığı kitap. © Zafer Bozkaya

Bir Shloka

Shankara’ya ait ünlü bir Shloka (ayet) Atmashatakam, Nirvanashatakam ismindedir. Shankara, Advaita Vedanta’nın temel öğretilerini bu shlokada özetlemiştir. 

Ben bilincim, Ben mutluluğum, Ben Şiva’yım, Ben Şiva’yım

Nefretsiz, sevdasız, özlemsiz, açgözlülüksüz;
Ben, ne kibir, ne kendini beğenmişlik, ne kıskanç;
Ben, ne dharma, ne artha, ne kama, ne de moksha
Ben bilincim, ben mutluluğum, ben Şiva’yım, ben Şiva’yım.

Günahlar olmadan, sevaplar olmadan, sevinç olmadan, keder olmadan;
Ne mantra, ne ritüeller, ne hac, ne de Vedalar;
Ben, ne deneyimleyen, ne deneyimlenen, ne de deney,
Ben bilincim, ben mutluluğum, ben Şiva’yım, ben Şiva’yım.

Korkusuz, ölümsüz, ayrımcılıksız, kastsız;
Ben, ne baba, ne anne, hiç doğmamış
Ben, ne hısım, ne akraba, ne öğretmen, ne de öğrenci
Ben bilincim, ben mutluluğum, ben Şiva’yım, ben Şiva’yım.

Biçimsiz, şekilsiz, benzerliksiz Ben’im;
Tüm duyuların canlılığıyım, her şeydeyim;
Ben, ne bağlıyım, ne de serbest bırakılmışım;
Ben bilincim, ben mutluluğum, ben Şiva’yım, ben Şiva’yım.

Shankaranın reformları
Shankara’nın öldüğü yer olan Kedarnath’taki Samadhi (Nirvana) halini gösteren heykel. © Wikimedia Commons

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz