Majuli adasında yaşayan halkın başlıca kültürel etkinlikleri festivallerdir. Majuli Festivalleri tarihleri mevsimsel değişimlerle paraleldir. Bu durum, Majuli halkının gündelik faaliyetleri ve uğraş biçimleri üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir.
Majuli adasında geçerli Vaishna inancının manastırları olan Satralar, festival kutlamalarının merkezleridir. Yerel halk böylece Satradhikar (Satra ermişleri) ve Bhaktalar (Satra inananları) ile bir araya gelerek ritüelleri gerçekleştirme fırsatı bulmuş olur. Bu dönemler, yerel halkın uygulamaları takip ederek ruhsal olarak geliştikleri zamanlardır.
Festival kutlamalarının bir başka yönü de çiftçilik uygulamalarıyla ilgilidir. Satralar dini etkinliklerle tarım uygulamalarına eşit önem verir ve Satra felsefeleri köylülere de aktarılır.
Majuli nehir adasında kutlanan bazı festivaller şunlardır.
Majuli Festivalleri Falgutsav Festivali
Falgutsav, Doul Yatra veya daha yaygın olarak Phakuwa olarak bilinir. Tanrı Krishna’nın doğum yeri olan Gokula’da Krishna ve Gopiler arasında oynandığı oyunların canlandırıldığı renkli bir festivaldir.
Satraların kurucu liderleri Shankaradeva ve Madhavdeva, Tanrı Krishna’nın arkadaşlarıyla nasıl rengarenk kutlamalar yaptığını ve çıngıraklar çalarak oynadığını anlatmışlardır. Bu festival Satralarda ve köylerde, doğanın gelecekteki zor zamanlarına hazırlanmak için kullanılabilecek kaynaklarla dolu olduğu bahar mevsimini kutlamak için yapılır.
Phaguna ayının dolunay gününde, halk arasında Dol-Govinda olarak bilinen Krishna’nın görüntüsü kutsal bir ateşin etrafında yedi kez döndürülür ve bir salıncağa yerleştirilir. Bu festival, üç gün sürer. Üçüncü gün öğleden sonra, sembol, tapınak benzeri bir eve (dual) bir kortej halinde götürülür. Doul Yatra terimi bu kortejin ismidir. Tanrının sembolünün bu yolculuğu sırasında civardaki köylüler sokaklara çıkar ve dualar eder.
Falgutsav’ın ilk olarak Shankaradeva’nın doğum yeri olan Bardowa Than’da ve daha sonra Barpeta Satra’da bizzat Shankaradeva tarafından başlatıldığı söylenir. Kortej geri döndüğünde, herkes birbirinin üzerine renkli sular serper, bazıları sahte bir kavga yapar. Daha sonra sembol orijinal yerine yerleştirilir.
Bu sahte kavga aynı zamanda renkli baharı ve mutlu ortamı da anmaktadır. Kullanılan boyaların çiçek hastalığına karşı bir panzehir olduğuna inanılır. Festivale hazırlanırken Satraların, köy evlerinin, teknelerin ve sazdan çatıların onarım işleri yapılır. Kamıştan el yelpazesi, bambudan sepet ve tekne yapımı gibi zanaat işleri, malzemelerin bollaşması ve yağmur mevsiminde yoğun ihtiyaç duyulmasının beklendiği için başlar.
Falgutsav festivali, kuzey Hindistandaki Holi festivalinin Majuli’de aldığı biçimdir.
Bihu festivali
Bihu, Assam Eyaletinin ulusal festivalidir. Assam’da yılın üç farklı zamanında düzenlenen, üç ayrı Bihu vardır. Bunlar Bohag Bihu, Kati Bihu ve Magh Bihu’dur. İlki Nisan ayının ortasında, ikincisi Asvin ayının sonunda (Ekim ayının ortası), üçüncüsü ise Pausha veya Puh ayının kapanışında (Ocak ayının ortası) kutlanır.
Üç Bihu arasında Rangali Bihu olarak da adlandırılan Bohag Bihu festivali yapılır. Bu festival, en popüler olanıdır ve laik bir karakterdedir. Kast ve din farkı gözetmeksizin halkın tüm kesimleri arasında kutlanır. Bohag Bihu, ineklerin yıkanarak temizlenmesi ve beslenmesi, kutsal kitaplardan Tanrı Krishna’nın faaliyetlerini anlatan bölümlerin okunması, davulların çalınması ve smaran-kirtan organizasyonu ile kutlanmaktadır.
Bihu’nun ilk gününde köy namgharında cemaatle dua etme organizasyonu yapılır. Bu gün inek vb. evcil hayvanlara iyi olmaları inancıyla yaprak ve sebze yedirilir. Daha sonra hayvanlar antibiyotik etkisi olduğu kabul edilen Zerdeçal ve Mati Mah isimli bir tür bakliyat ile yıkanır. Ahırlarda, sivrisinekleri ve diğer böcekleri yok ettiğine ve böylece hayvanların sağlığına ve üremesine katkıda bulunduğuna inanılan bir yığın kabuk, ot ve Makhiyati adı verilen özel bir bitki yakılarak yoğun dumanla kaplanır.
Tüm bu uygulamalar aslında hayvanları gelecek ekim sezonuna hazırlamaya yöneliktir. Kutlamaların ikinci günü yeni yılın ilk günüdür. Muga ipeğinden kıyafetler giyilir, Dhol isimli davullar, Gagana, Taka ve Pepa adı verilen bambu enstrümanlar çalınır ve Bihu dansı yapılır.
Yeni yaşamı ve umudu simgeleyen bu dans, başlangıçta toprağın bereketli ve üretken doğasını sembolize etmek için tarlalarda icra edilir ve danslara eşlik eden şarkılar yaşamın farklı yönlerini yansıtırdı. Günümüzde köyün genç ve erkek üyelerinden oluşan Bihu ekipleri ev ev dolaşarak Huchari Kirtan (bir tür cemaat şarkısı / korosu) söyler ve Bihu dansını icra ederler. Ev sahibini kutsarlar ve ekip için dakshina (bahşiş) toplarlar.
Bahşişin bir parça gamocha (Assam havlusu) içermesi bir gelenektir çünkü bir parça kumaş hediye etmek büyük bir dini anlam taşır. Rangali Bihu kutlamaları sırasında nadir bulunan ot çeşitlerinden yemek bir gelenektir. Hindistan cevizi, susam tohumu, jaggery (şeker kamışı pekmezi), pirinç tozu, yapışkan pirinç ve süt ürünlerinden yapılan farklı çeşitlerdeki krep ve şekerlemeler geleneklere uygun şekilde hazırlanır. Bazı etnik topluluklarda Bihu festivalinde pirinç birası yapmak ve domuz eti ve tavuk yemek bir zorunluluktur.
Ali Aye Ligang
Mishing kabilesinin hem dini hem de laik özelliğe sahip en yaygın festivalleri arasında, bahar mevsiminin başlangıcında kutlanan bahar festivali Ali-Aye-Ligang festivaldir. Bu festival Mishinglerin ulusal festivalidir ve Bohag Bihu ile eş değerde görülür.
Ali-Aye-Ligang terimi tohum ekme festivali anlamına gelir. Ayın ilk Çarşamba günü Mishing kabilesinin özel günüdür ve bu gün tarımla ilgili ibadetler yapılır. Sabah erkenden Mishing ailesi üyeleri anne veya aile reisi kadının önderliğinde tarlaya gider ve tarlanın bir köşesine geleneksel uygulamalarına göre bir miktar pirinç eker. Bundan sonra “guingsomin”, “donyi-polo” ya dualarını sunar ve ardından ekime başlanır. Festival, balık, et ve bara pirincinden yapılmış pasta tüketilerek ve bu ürünler tanrılara sunularak kutlanır.
Ali Aye Ligang festivali, Mishing olmayanlar tarafından Mishing Bihu olarak adlandırılır. Mishinglerin günlük yaşamlarındaki çeşitli aktiviteleri tasvir eden dans formlarının en seçkini olan Gumrag ise festivalin tamamına hakimdir.
Magh Bihu, güneşin kuzey yarım küreye girdiği Makar Sankranti gününde kutlanır. Bu festival aynı zamanda yemek yeme festivali anlamına gelen Bhogali Bihu olarak da bilinir. O zamana kadar hasat bitmiştir ve yiyecek çok şey vardır. Magh Bihu, ilk olarak, kış mahsullerinin hasat mevsiminin kapanışında kutlandığı için önemlidir: Esas olarak çeşitli çeltik ürünleri ile süt, lor, krema, pirinç, balık, bakliyat, gur vb. gibi her türlü gıda maddesinin mevcut olduğu mevsimdir.
Bu mevsim biraz soğuk olduğundan, kutlamanın başlıca faaliyetleri odun yakmak veya nara adı verilen kuru çeltik samanlarını açık alanda veya çeltik tarlalarında meji adı verilen ateşler ile tutuşturmak ve Makar Sankranti’den önceki gece büyük ziyafetler düzenlemektir.
Bu gece için köylüler, çeşitli kekler (pitha) ve kahvaltılıklar (jalpan) hazırlar. Ertesi gün insanlar köyün namgharında toplanır ve dua eder. Bazı köylerde insanlar o gün bir bağış ziyafeti düzenler. Satralarda müzik eşliğinde toplu dualar yapılır.
Meyve veren ağaçların zarar görmesini engellemek için büyük ağaçların etrafına yapraklarına ilahiler yazılmış ottan bir ip bağlanır. Yeni hasat edilen mahsulden hazırlanan yiyecekler Namghar’da sunulur.
Ekim-Kasım mevsimi özellikle Majuli’de kıtlık yaşanan bir mevsimdir. Yağmur mevsimi henüz sona ermiş, çeltik tarlaları henüz kahverengileşmemiş, otlak alanlarının yetersizliği nedeniyle evcil hayvanlar henüz çok zayıf, süt ve süt ürünlerinin kıtlığına yol açan sel mevsimini yeni sona ermiş ve şeker kamışları gur yapmak için henüz olgunlaşmamıştır.
Kati Bihu gününde fesleğen (tulsi) bitkisi törenle ekilir ve bitkiye ışık sunulması günün özel işlevini oluşturur. Bu ışık sunma eylemi ay boyunca devam eder. Brahma Sanghati Satralarında, uzun bambu ve kamış yapıların üzerine özel ışık yerleştirmeleri yapılır. Bu kurulum Akash Bati olarak bilinir ve önceki satra inananların iyiliği ve dünya barışı için dualar edilir.
Bu dönem aslında çeltik bitkisinin tamamen büyüdüğü ve çok sayıda böcek ve haşereyi kendine çektiği dönemdir. Bu yüzden Satralar, Akash Bati’yi yerleştirmek için katılımı zorunlu bir ritüel geliştirmiştir. Bu uygulama daha sonra köylerde de takip edilir. Köylüler akşamları çeltik tarlalarına giderek mum yakar ve hasadın iyi olması ve mahsule zarar verebilecek böceklerin yok edilmesi için Yüce Tanrı’nın lütfuna dua eder. Ekim yapanların ertesi gün tarlalara giderek büyüyen mahsulleri görmeleri bir gelenektir. O gün öğle vakti namghar’a giderler ve namkirtan adı verilen toplu bir dua yapılır, mag-prasad dağıtılır ve herkesin refahı için Yüce Tanrı’ya selam sunulur.
Bisu
Deori kabilesinin Bisu Festivali Bohag ayının (Nisan ortası) ilk Çarşamba günü başlar. Bisu festivali için hazırlıklar festivalden önceki tüm Chot ayı boyunca yapılır. Festival, Bohag ayının ilk Çarşamba günü tanrı Kundi-Mama’ya ibadetle birlikte tapınakta on üç adet kümes hayvanının kurban edilmesiyle başlar.
İlk gün gençler ve yaşlılar hep birlikte başrahibin evine gider ve bütün geceyi orada dans ederek ve şarkı söyleyerek geçirir. Ertesi sabah nehre gidip hep birlikte banyo yapılır. Bu sırada hayvanlarını da yıkarlar. O günden bir sonraki Çarşamba gününe kadar köyün genç kızları ve erkekleri Marang evinde dans edip şarkı söyler.
Bah-Gorowa
Bu festival, çeşitli amaçlar için kullanılan bambuların terbiye edildiği bir etkinliktir. Bu işlem sulak alanlarda ya da şiddetli yağmurlar nedeniyle dolan ev havuzlarında yapılır. Terbiye için inek gübresi ve neem yaprakları da kullanılır. Bu işlem bambu bitkisini böceklerden ve termitlerden korur.
Janmasthami
Bu festival Krishna’nın doğum yıldönümüdür. Bhadra ayındaki karanlık iki haftanın sekizinci ay gününe denk gelir. Bazı Satra’larda iki gün, bazılarında ise bir gün boyunca kutlanır. Puja sunumu, toplu dua – nam-prasanga, oruç tutma ve Lord Krishna’nın doğumunu tasvir eden drama performansı yaparak kutlanır.
Krishnanın doğum gününde oruç tutmanın Ganj nehrinin kutsal sularında adak sunmaya eşdeğer büyük bir dini erdem getireceğine inanılır. Aksine, oruç tutmayanlar şeytan olarak doğacaklardır. Diğer tüm dini törenlerde vazgeçilmez bir sunu öğesi olan hindistan cevizinin Janmastami’de sunulması yasaktır. Janmastami gününün yoğun bulutlu, sağanak yağışlı ve gök gürültülü bir gün olacağına inanılır, ve eğer gece yağmur ve fırtına olmadan geçerse, insanlar o günü keyifsiz olarak değerlendirir.
Krishna Festivali :
Po’rag
Po’Rag, festivalinde ataların ruhlarının ekinleri haşerelerden ve diğer doğal felaketlerden koruyacağına inanılır. Bu nedenle ekim ayının ortasında yapılır. Festivalde gerçekleştirilen Dabur Puja ibadeti hasat sonrası dini bir festival olarak kutlanır ve Kuber’e zenginlik ve tarım tanrıçası olarak tapınılır.
Porag festivali :
Deo Puja
Bu, Deori kabilesinin en önemli pujasıdır. Bu pujayı Deori’ler Bihu başladıktan sonraki üçüncü Çarşamba günü gerçekleştirir. Tüm topluluk adına kurban olarak üç keçi, güvercin ve tavuk sunulur, kurban için bireysel katkılar da kabul edilir. Keçilerin kafalarının tek seferde kesilmemesi uğursuzluk olarak kabul edilir. Bu yüzden herkes kurbanla ilgili haberleri endişeyle bekler. Kurbanlık hayvanların sayısı fazlaysa, Bor Deori’nin talimatları doğrultusunda, belirlenen başka bir günde kurban edilirler.
Deo Puja festivali
Paal Naam
Pal kelimesi Sanskrit dilinde “birbiri ardına, sırayla” anlamına gelir ve Nam da Tanrı’nın adını zikrederek cemaatle dua etmek demektir. Dolayısıyla paalnaam, Satra sakinleri tarafından grup halinde ve dönüşümlü olarak aralıksız olarak cemaatle dua edilmesi ve Tanrı’nın adının zikredilmesi anlamına gelir.
Kati ayının (Ekim-Kasım) son beş günü boyunca en geniş olarak Auniati Satra’da kutlanır. Assam’ın dört bir yanından çok sayıda insan bu programa katılmak için gelir. Birkaç gün boyunca devam eden toplu bir duadır. Palnaam diğer Satralar tarafından da düzenlenmektedir, ancak bu Satralar Palnam’ı düzenleyecekleri tarih ve süreyi kendileri seçebilir. Örneğin Garamur Satra’da sadece bir gün boyunca kutlanır ve bu kutlama Auniati’deki Paalnaam’ın kapanış gününde başlar.
Palnam’ın kökeni 16. yüzyılın ortalarına kadar uzanmaktadır. Bir günde üç tur (pal) vardır: ilk tur (ag pal), orta tur (maj pal) ve son tur (sesh pal). Bir pal’ın (dönüşün) sonunda Satra inanmışları ve astlarının, Deka Adhikara’larla ve Vaishnava’ların önünde secde etmesi ve selamlaması gelenektir. Sunular arasında diğer öğelerin yanı sıra tuz (lon) da yer alır, çünkü ortaçağda tuz armağanı altın armağanıyla eşdeğer kabul edilir. Beşinci gün Satra müridleri ve diğerleri Bhagavat Gita destanını uygun bir yere koyarlar.
Paal Naam
Raas Lila
Sonbahar mevsiminde Ekim-Kasım aylarında dolunay gününde (Purnima) her yıl yapılan bir festivaldir. Raas Lila’nın Majuli’de bir performans festivali olarak ilk kez hangi tarihte yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Bu festival sırasında Satralar’a çok sayıda insan gelir.
Raas Lila, Lord Krishna’nın hayatının sahne sanatı formunda sunulan hikayesidir. Krishna’nın doğumu, kral Nanda’nın evinde yetiştirilmesi, çoban arkadaşlarıyla birlikte Gokula’da ineklere bakması, çocukluk faaliyetleri, Bakasur, Putana, Kaliya gibi şeytanları gençliğinin çeşitli zamanlarında çeşitli nedenlerle öldürmesi ile başlar. Udasin Satraları’nda Ras dansı, Satra’nın bekâr erkek sakinleri olan Bhakatlar tarafından kadın kostümü giyerek icra edilir. Ras Lila’nın icrası çeşitli müzik aletlerinin çalınması eğitimi, müzik ve dans sınıfları ile maske ve resim yapma gibi sanat faaliyetlerini içerir.
İlk Raas Lila 1840 yılında Dakhinpat Sattra’da gerçekleştirilmiş ve bu sunum ritüel yöntemlerle gelişerek devam etmiştir. Böylece Assam klasik müziği ve dansı oluşmuştur. Raas Lila, 1934 yılında Garamur Satra’dan yetişmiş Goswami tarafından bir sahne performansı haline getirilmiştir. 1950 yılında Satralarda yetişmiş kadınların Raas Lila’da rol almalarına ve dans etmelerine izin verilmiştir. Günümüzde, kadınların Raas Lila performansına katılımında herhangi bir engel yoktur.
Bu festivalin özellikle Majuli halkının yaşamı ve kültürü üzerinde büyük bir etkisi vardır. Satra kültürünün bir parçası olmasına rağmen birçok köyde de icra edilmektedir. Festival süresince kadın, erkek ve çocuk herkes dışardan gelecek olan ziyaretçileri kabul etmek ve festivalle ilgili görevleri yerine getirmekle meşgul olur. Dört – beş gün süren festival boyunca adayı yüzbinlerce kişi ziyaret eder ve her aile bu ziyaretçileri karşılayıp ağırlamakla yükümlüdür.
Raas Lila :
Diwali
Tanrı Ramanın on dört yıllık sürgünden eve dönüşünü anmak için kutlanan ışık festivalidir. Ancak Majuli’de fazla gösterişli bir kutlama yapılmaz.
Amrok
Ağustos/Eylül ayında Mishing Kabilesi ‘Amrok’ adı verilen bir festival düzenler. Bu festivalde her hane, hasat edilen mahsulden yiyecekleri hazırlayarak atalara sunar. Porag adı verilen bir dans etkinliği hasattan sonra gerçekleştirilir. Komşu köyler kutlamalara katılmaya davet edilir, bu da davulların çalınmasına ve dansların edilmesine neden olur. Etkinlik başlangıçta rekabetçi görünse de uyum içinde sona erer.
Na Khowa
Na-khowa, Ocak ayının ilk bölümünde yeni hasat edilen ürünlerle birlikte yerel toplulukla birlikte bir ev ziyafeti açısından geleneksel bir kutlamadır. Mishing Kabilesi Na-khowa’yı köy düzeyinde kutlar. Aileler bütün akrabalarını davet ederek uzak ve geniş bir alana yayılır. Raas Leela gibi Vaisnavite gösterileri Mishing köylerinde de gerçekleştirilir ve çocuklar Vaishna kültürünü öğrenmeye teşvik edilir. Mishing kültüründe kirtana ve namghosa gibi dini metinlere de saygı gösterilmektedir.