Hinduizm ve Jainizm dinlerinde inançlar birbirine çok benzer. Bu benzerlikler Jainler ve Hinduların uzun yıllar birlikte yaşamaları ve bu sırada birbirleriyle etkileşim içinde olmaları nedeniyle ortaya çıkmıştır. Öte yandan Jain dini ile Budizm arasında da pek çok benzer yan vardır. Bu üç inanç arasında birbirine daha yakın olan iki inanç hangisi diye bakılacak olursa Jainuzm ve Budizmin birbirine daha yakın olduğu sonucuna varılır.
Hinduizm
Hinduizm M.Ö 2.000’lerden önce oluştu. İndus Vadisi’nde insan uygarlığının ortaya çıktığı dönemlerden itibaren vardı.
Hindular, Tanrı’nın sayısız şekillerde ortaya çıkan yapıcı ve yok edici özelliği olduğuna inanırlar. Hindu dinindeki bütün ilahi varlıklar, her şeye gücü yeten bu Tanrı’nın çeşitli ifadeleridir.
Hindu dininde “Karma” prensibine inanılır. Karma prensibinde bireyin faaliyetlerinin ruhsal bir güç yarattığına ve bunun bir yaşamda başlayıp yeniden doğuş yoluyla başka bir bedende devam ettiğine inanılır. Buna “Yeniden Doğuş” – “Reenkarnasyon” denir. Hayat, acılarla dolu olduğundan, Nirvanaya (sonsuz mutluluğa) ulaşmak için bu yeniden doğuş çarkından çıkmaya ve kurtulmaya çalışırlar. Hindular’a göre ölüm ve yeniden doğum çarkından kurtulan ruh, Tanrı’nın özü ile birleşir ve sonsuzluğa karışır.

Jainizm
Jainizm, Hinduizm inancına karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bazı özellikleri nedeniyle Budizme benzediği ve hatta iki dinin birbirinden çıktığı da öne sürülür. Jainizm aslında Budizm’den önce gelmiştir. Jainizm’de 24 önemli Guru gelmiştir. Bu durulara “Tirthanka”var denir. Bu gurular Moksha’ya erişmiş durumdadırlar ve kendi varlıklarıyla başkalarını da Moksha’ya ulaştırabilme yetenekleri vardır. 24 Tirthankarların (Gurunun) sonuncusu olan Mahavira, M.Ö 500 yıllarında yaşamıştı. Jainizm’de var olan pek çok öğretiyi Mahavira ortaya koymuştur.
Jainizm’de kazanılmış statüye bağlı bir sosyal ayrım sistemi olan Kast Sistemine şiddetle karşı çıkılır. Kast Sistemi, Hindu dininin en temel prensiplerinden birisi olduğu için bu iki dinin inanç sistemi bu noktada birbirinden tamamen zıt durumdadır.

Jainler, çevrelerine hiç bir zarar vermeme prensibi olan “Ahimsa” prensibine inanırlar. Bu inanca göre örneğin bir sinek veya böceği yanlışlıkla yutmamak için ağızlarına bir maske takarak gezerler.
Karma yasaları ve yeniden doğuş teorisi konularında Jainler bireyin aydınlanma yoluyla özgürlüğe ulaşabileceğine, yeniden doğuştan kurtulabileceğine ve “Moksha” aşamasına ulaşıp sonsuzluğa kavuşarak mutlu yaşayabileceklerine inanırlar.
Jain Dini hakkında ayrıntılı bilgi Jain Dini sayfasındadır.

Takipçi Sayısı
Geçmişte bazı Jainler’in kendilerini Jain olarak değil, bir tür Hindu olarak düşündükleri için Jainlerin sayısı daha az çıkıyordu. Bu yanlış davranış düzeltildikten sonra Hindistan’daki Jainlerin nüfusa oranı arttı. Gene de Hinduizm, Dünya’nın üçüncü büyük dinidir. Jain dini ise ilk 10 din arasına girer.

Bir Yaratıcıya İnanmak
Hindular Brahma, Vishnu, Shiva gibi tanrılara veya ilahi varlıklara inanırlar. Hindular bu ilahî varlıkların evreni yarattığını ve koruduğunu kabul eder.
Jainler ise, her şeye gücü yeten bir Tanrı’ya inanmıyorlar, evrenin kendisinin, evrenin yasalarından daha etken olduğuna inanıyorlar.

Kurban geleneği
Jainler, her türlü yaşam formuna saygı gösterdikleri için hiçbir kurban ritüeli uygulamazlar.
Hindular ise kişinin aydınlanmaya ulaşmasına yardımcı olduğu sürece, hayvan öldürmeye kısmen izin veriyorlar.

Moksha Kavramı
Hindular, Moksha’nın (Nirvana) Vishnu’nun cennetinde sonu gelmez bir birleşmeye ulaşmak anlamına geldiğini kabul eder.
Jainler ise, Moksha’nın sadece huzurlu ve sakin bir evren olgusuna ulaşmak olduğunu savunur.

Karma Kavramı
Hindular için Karma, bu geçici dünyadaki bireylerin başına gelen görülmez bir güçtür ve sözlere, düşüncelere ve etkinliklere bağlıdır.
Jainler açısından karma, her yerde var olabilen bir güçtür ve karmanın etkileri herkesin ruhuna ulaşır.

Evren Kavramı
Jainizm’de evren, herhangi bir yaratıcıdan daha etkendir.
Hindularda ise evren Brahma tarafından yaratılmıştır.
