Buda’nın sosyal ilişkileri

0
869
Kral Bimbisara Buda ile ilk kez karşılaştığında

Hindistan ve Güneydoğu Asya’daki dini ve felsefi akımları derinden etkileyen Budizm’in kurucusu Buda’nın günlük yaşamındaki davranışları nasıldı? Kendi sosyal çevresiyle, öğrencileri ve izleyicileriyle, sokaktaki halk ile ve saray ile ilişkileri nasıldı. Bu konuları ekteki yazıda kısaca anlatıyoruz.

Buda’nın ilginç kişiliği

Buda, özel hayatında ve öğretisinde çok ciddiydi. Mizah duygusu yok gibiydi. Kimseyle şaka yapmaz, komik hikayeler anlatmaz ya da insanları eğlendirmezdi. Mizahın kafaları dağınık insanlar için olduğunu düşünürdü, çünkü onların sıkılmamak için buna ihtiyaçları vardı. 

Çevresinde mutlak bir sessizlik olmasını isterdi. Keşişlerin gevezelik yapmalarına veya dedikoduculuklarına müsamaha göstermezdi. Buna uymayanlar topluluktan atılırdı.

Buda ve ders
Buda’nın ilk beş öğrencisi – “Dhamma çarkını harekete geçirmek” dersi sırasında.

Kral Bimbisara ile ilişkisi

Buda gülmezdi ama nadiren gülümserdi. Sessizdi, içine kapanıktı ve her zaman derin düşüncelere dalmış durumdaydı. Düşüncelerini genellikle kimseyle paylaşmazdı. Bu yüzden ne zaman gülümsese, takipçileri bunun nedenini anlamak için çabalardı. Aptallık, cehalet, tatmin, kıskançlık, alaycılık, kızgınlık gibi şeylere gülen bizlerin aksine, Buda yalnızca bir Dhamma (Dharma) gerçeği algıladığında veya başkalarına şefkat duyduğunda gülümserdi. 

Bir keresinde, müritleriyle sadaka toplamak için bir yere giderken, inek gübresi yığınına giren bir böceği gördü ve gülümsedi. Kendisine sorulduğunda, böceğin zihnini okuduğunu ve bu böceğin önceki yaşamında ne olduğunu ve neden orada olduğunu öğrendiğini açıkladı. Onun gülümsemesi o kadar özeldi ki Theravada Budist düşünürleri her bir gülümsemeyi açıklamak için pek çok zaman harcarlardı. Sadece bir Arahantın (ermiş, bilge kişi) bu tür bir gülümsemeye sahip olabileceğini savunurlardı.

Buda, her zaman doğal, güçlü bir karizma yayıyordu, öyle ki, zamanının en büyük kralı olan Bimbisara, onu yolun kenarında yırtık pırtık bir cübbeyle otururken görünce, dinginliğine hayran kaldı. Kral, kendisini bir toplantıya davet etti ve sarayında kendisine önemli bir iş vermeyi teklif etti. Buda bunları reddetti. 

Buda ormanda
Kral Bimbisara Buda ile ilk kez karşılaştığında

Kralın hediyesi

Aynı kral, daha sonra Buda, Nibbana’ya erişip büyük bir ruhani öğretmen olduktan sonra, sarayına bir kez daha davet etti. Buda’ya Bambu Korusu adlı bir toprak parçasını hediye etmeyi teklif etti. Kral Bimbisara, kendi oğlu tarafından öldürülene kadar Buda’nın ve takipçilerinin en büyük hamisi ve koruyucusu olmaya devam etti.

Buda ve kral
Kral Bimbisara Buda’ya Bambu Korusu’nu vermeyi teklif ederken.

Şefkat duygusu

Buda, Kralları ve Kraliçeleri bile etkileyebilecek doğal bir karizmatik yapıya sahip olmasına rağmen, her seviyeden insanlarla ilişki kurar ve onlara hitap ederdi. Bu insanlar arasında kast dışı olanlar, köleler, fahişeler ve başka inançların keşişleri bulunurdu. Bu, onun empati ve şefkat duygularının çok gelişmiş olmasından ve tüm varlıklara olan saygısından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden kendisine hakaret edildiğinde veya kişisel saldırılar yapıldığında bile her zaman soğukkanlı, sakin ve aklı başında davranırdı.

Buda ve katil
Buda, bir seri katil ve toplumdan dışlanmış olan Angulimala’yı kazandı.

Felsefi tartışmalar

Herkese karşı şefkatli davranmasına rağmen, genç filozofların ve kendi müritlerinin felsefi tartışmalardaki duyarsızlıklarına veya mantıksızlıklarına karşı sıfır tolerans göstermiştir. Bu insanlara kişisel saldırıyla veya alay ederek değil, nadiren küçümseyici bir tavırla, ama çoğu zaman zarafetle, mantık dizgelerindeki kusurlarını ortaya çıkaran boşlukları göstermeyi biliyordu. Böylece onları, hatalarını uygun bir şekilde kabul etmeye yönlendirirdi. Bunu her zaman şefkatle yapar ve rakibinin hayranlığını kazanırdı.

Buda ve filozof
Buda kendini kızgın bir filozofun yerine koydu.

Ajatasatthu

Kral Bimbisara, kendi oğlu Prens Ajatasatthu tarafından öldürüldü. Babasını katlettikten sonra Ajatasatthu Buddha’ya sığındı. Bir süre sonra yeni kral olduğunda saygılarını sunmak için Buda’ya geldi ve suçunu itiraf etti. Yeni kralın öldürülmüş olan babasının da manevi öğretmeni olan Buda, bu konuda çok dikkatli davranmak zorundaydı. Buda, elbette baba kralı kimin öldürdüğünü biliyordu. Yeterince dikkatli ve duyarlı olmazsa, Ajatasatthu kendisini de öldürebilirdi. Ancak şefkati, merhameti ve bilgeliği ile kral Ajatasatthu’yu kazanmayı bildi. İtirafı duyunca, Buda onu azarladı ama aynı zamanda onu iyi şeyler yapmak yoluyla tövbe etmeye yönlendirdi. Böylece Kral Ajatasatthu, ilk Budist Konseyinin en büyük destekçisi oldu.

Kralın itirafı
Kral Ajatasatthu babasını öldürdüğünü itiraf ederken.

Evlilik önerisi

Buda’nın konuşmaları, felsefesi ve anlatım tarzı analitik ve nesnel olduğu kadar da coşkuluydu. Bu sayede Buda dinleyicileriyle kolayca ilişki kurabilir ve onlara ulaşabilirdi. Mantık yürütme becerileri, soyut düşünme kapasitesi ve felsefi akıl yürütme konularında çok yetenekli olmasına rağmen, şaşırtıcı bir şekilde açık sözlü ve dürüsttü. Ancak bu dümdüz ve gelişmiş üslubu, nadiren de olsa, ona nefret duyanların da ortaya çıkmasına neden olurdu. 

Onun sadaka toplamaya gittiğini gören ve tarzından çok etkilenen bir Brahman (zamanının en yüksek kast üyesi) ona Māgandiyā adlı kendi güzel kızını vermeyi teklif etti. Buda, “Bu sidik ve pislik dolu olan ve ayağımla bile dokunmaktan hoşlanmadığım nedir?” diye sert bir şekilde karşılık vererek reddetti. (Bu tepki, manevi öğretmenlerin arzuları kınaması için bir retoriktir. Kadın düşmanlığı olarak düşünmemeli). Magandiyā bunu kişisel bir hakaret olarak algılamış ve Buda’ya çok kızmıştı. Yıllar sonra kral Udena’nın baş yardımcısı olduğunda Buda’ya karşı husumetini sürdürüyordu. 

Ancak, artık tüm saray üyeleri Buda’nın takipçileri olmuştu. Magandiyā Buda’dan öc almak için sarayı ziyaret etmesini bekledi; Sāmāvati adlı diğer baş yardımcının Buda’ya derin bir saygı duyduğunu krala ihbar etti ama Kral buna önem vermedi. Daha sonra Sāmāvati’yi bir kundaklamada öldürdü. Kral bunu öğrenince Magandiya’yı idam ettirdi.

Buda evlenecek mi?
Buda’ya evlilik yapması teklif edilirken.

Buda gençti

Buda, Sariputta, Kondanna, Moggallanna vb. gibi önde gelen öğrencilerinden yaklaşık 20 yaş daha gençti. Ne yazık ki hepsi Buda’dan çok daha erken vefat etti.

Foto: Buda’nın en ünlü iki öğrencisi Sariputta ve Moggallana, yeni bir manevi öğretmenin gelişinden haberdar olduktan sonra gelip Buda’nın Sanghasına (Dergahına) katılmak istediler.

Buda öğrencisi ile birlikte
Buda ve genç öğrencisi

Sosyal yaşamda Buda

Buda’nın babasının krallığının aslında bir demokrasi olduğunu biliyor muydunuz? Bu Krallık, birbirine akraba olan 15 küçük bölgeden oluşan bir birleşik cumhuriyetti. Devlet meselelerinde her zaman oybirliğiyle karar verdiler. Mahajānapadalar dönemi olarak adlandırılan bu dönemde 16 eyaletin 8’i bu politik yapıyı uyguladı. Belki de bu yüzden Buda, her zaman demokrasiden yana olmuştu. Kendi Budist topluluğunundaki çeşitli anlaşmazlık konularının çözümünde her zaman oybirliğine ulaşılmasını isterdi. Çok kararlı bir lider olmasına rağmen, takipçilerinin uyarılarını her zaman dikkate alırdı. Hem keşişlerden ve hem de sıradan insanlardan gelen geri bildirimlere dayanarak kendi hükümlerindeki hataları düzeltirdi.

Budizm’in kurucusu ve mutlak lideri olmasına rağmen, astlarını hiç dinlemeyen başka otoriter liderlerin aksine, Buddha açık fikirliydi. Öğrencilerine öğretisini kendi bireysel yollarıyla uygulama ve inceleme özgürlüğü verdi. Birçok durumda, öğrencilerinin öğretilerini yeniden düzenlemelerine bile izin verdi. Öğrencilerinin daha etkili sonuçlara ulaşmaları için manastır kurallarını kendilerine göre uyarlamalarına ve yeni yöntemler uygulamalarına izin verdi. Takipçilerini yönetmedi, ve onları pek çok konuda serbest bıraktı. Böylece takipçilerinin büyümesini ve gelişmesini sağlamış oldu. Bu sayede Buda’nın ölümünden sonra izleyicileri Budizm’i uluslararası bir dine dönüştürdü.

Günlük yaşamda Buda’nın davranışlarının nasıl olduğunu görmek için, Vinaya Pitaka’yı (keşişlik yasalarını) ve kurallara uymayan, asi keşişleri ve rahibeleri yönetmekte uygulanan manastır kurallarını açıklayan Suttavibhanga’yı okumalıdır. Bu olayları inceleyerek Buda’nın çeşitli kişilerin uygunsuz davranışlarıyla nasıl başa çıktığını ve bu kişiler tarafından haksızlığa uğrayan sıradan insanlardan gelen şikayetleri görebilirsiniz. Bunun tersine, yalnızca Sutta Pitaka’yı (dersleri) okursanız, Buddha’yı öğreten bir kişi halinde, her zaman dengeli, bilge, derin rezonanslı sesiyle dinleyicileri büyüleyen bir öğretmen olarak görürsünüz.

Buda ve Dharma Tekerleği
Dharma Çarkı ve Buda / Sarnath – Varanasi © Zafer Bozkaya

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz