Hindistan’ın ilginç yerlerinden birisi olan Keşmir bölgesi Himalaya dağlarında yer alır. Bölgeye ulaşımın zor olması nedeniyle Keşmir bölgesi her zaman izole bir yer olarak kalmıştır.
Tarih
Keşmir ismi Sanskrit dilinden gelir. Keşmir, su anlamına gelen “Ka” ve boşaltmak veya uzaklaştırmak anlamına gelen “Shamir” den oluşur. Büyük bir gölün bir zamanlar Keşmir’in bir parçası olduğu ve daha sonra gölün boşaltıldığı gerçeğine işaret eder. Ayrıca klasik Sanskrit dilinde Kashyapa kelimesinin Keşmir’i ifade ettiği de bulunmuştur. Bunlar Keşmir’in Vedik Hindistan’a bağlı olduğunun kanıtlarıdır.
Keşmir bölgesine ilk yerleşenlerin MÖ 1700 civarında bölgeye gelen Uttara-Kurus olarak bilinen bir kabile olduğu biliniyor. Bu kabilenin köklerinin Kırgızistan’a kadar ulaştığı sanılıyor.

Ashoka Dönemi
İmparator Ashoka döneminde Hindistan ilk kez birleşmiş ve tek bir ülke haline gelerek birliğini sağlamıştı. Bu dönemde, Keşmir bölgesinde dini yaşam çok canlıydı, Budist reformları yayılmaya ve Budizm güçlenmeye başlamıştı. Keşmir’deki Panditler (Hindu din adamları) Shiva’nın yolunu izliyor olmalarına rağmen Budist kurumları desteklemeye devam etti. Hatta, Dördüncü Budist Konseyi, Keşmir’deki Srinagar’da toplanmıştı. Bu konsey, 250 yılında İmparator Ashoka tarafından kurulmuştu. Bu etkinliğe ünlü filozoflar, matematikçiler ve yazarlar davet edilmiş ve kendisi de Budist olan Kral Kashnika bu etkinliğe başkanlık etmiştir.

Hanedanlar Dönemi
Daha sonra, Rajatarangini hanedanı 1150 tarihine kadar yönetimde kalmıştır. Bu dönemlerde tutulmuş olan kayıtların yazarı Keşmirli bir Pandit’ti (Hindu din adamı) ve Maharaja Harsh’ın sarayında yüksek mevkilerde hizmet etmiş bir kişiydi. Daha sonraları gelen İslam istilası döneminde bu kayıtlar yakılmış ve yok edilmiştir.
Kalhan isimli bir tarihçi, Keşmir’de yaşayan Budistlerle Hinduların pek çok benzer yanlarının var olduğunu ve etnik olarak ortak bir kökenden gelmiş olduklarının ortaya çıkarıldığını bildirdi. O dönemlerde Buda’nın doğum günü gibi Budizmle ilgili festivaller hem Budistler hem de Hindular tarafından kutlanırdı.
Dharmik dinler sınıflandırmasına dahil olan Brahmanizm, Budizm, Jainizm, Hinduizm, Sihizm gibi dinlerin hep Veda yazıtlarından geldiği ve hepsinin aynı ağacın dalları olduğu söylenir. Daha sonraları yönetime gelen Babür Şah zamanında, Dharmik dinlerin birbirinden ayrılarak zayıflatılmaları düşünüldü, ama uygulamaya koyulamadı. Çünkü Babür Şah’ın en önemli yardımcısı ve veziri olan Ebul Fazl, Hinduların, Budistlerin ve Sihlerin ortak bir ruhtan geldiklerini kabul ederdi.

Vedik Keshmir
Keşmir’in tarihine bakıldığında, bölgenin Pan-Hint dünyasına ve antik çağlardaki Pan-Vedik dünyaya çok bağlı olduğu görülür. Keşmir bölgesi, bilim adamlarının Hindistan’ın diğer yerlerinden gelerek ilham almak ve dinlenmek için ziyaret ettikleri bir yerdi. Himalaya Dağlarının bir devamı olan ancak coğrafi koşulları açısından yaşanması zor bir bölge olan Keşmir, böylece Hint Kültür Dünyasında eşsiz bir yer haline gelmişti.
Keşmir dili Dardic Dillerinin bir parçası olmakla birlikte, Hint-Aryan kökenlidir. Keşmir dilinde Sanskrit dilinden kelimeler de pek çoktur. Ayrıca Farsça’dan da etkilenmiştir. Keşmir dili üzerine yapılan bir araştırma, bu dilin diğer Kuzey Hint dilleriyle ve Peştuca ve Dari dili ile yakınlığını gösteriyor.

İslam ve Sih Dönemi
Kuzey Hindistan’da 1300’lü yıllarda başlayan İslam güçlerinin işgali ve İslami Hanedanların kurulması döneminde bile, bölgedeki halk kitlelerinin İslam dinine geçme oranı yüksek değildi. Ancak daha sonraları Keşmir’in çeşitli yerlerinde Müslüman nüfusun çoğunluğu kazandığı dönemler geldi. Bu dönemlerde Sih İmparatorluğunun yönetime geldiğini görüyoruz.

İngiliz Dönemi
İngiliz Sömürge döneminde Keşmir, Hindu nitelikli Dogra klanı Hanedanlığı tarafından yönetildi. 1947’deki bölünme yıllarında Keşmir bölgesinin önemli bir bölümü Pakistan sınırları içinde kaldı. Hindistan’ın Afganistan ile sınırdaş olmasını istemeyen İngilizlerin tutumu bu konuda rol oynadı.
Bölünme döneminde bölgenin ulaşım sorunları nedeniyle yaşanmış olan muazzam gıda kıtlığı ve yakıt eksikliği sonucunda sadece haftalar içinde milyonlarca insan öldü. Hindistan, Srinagar’ı kurtarmak için havadan indirme operasyonları yaparak erzak ve malzeme göndermeyi başarabildi.

Son Dönem
İngiliz döneminden sonra ortaya çıkan Hindistan – Pakistan bölünmesi konusunda Keşmir bölgesi iki ülke arasında anlaşma sağlanamamış bir yer olarak kalmıştır. Bölünmeden sonra yıllar geçtikçe bölgenin önemi anlaşılmış ve hem Hindistan hem de Pakistan burası hakkında sahiplik iddialarında bulunmuştur. Hatta son zamanlarda Hindistan – Çin arasındaki ilişkiler bozuldukça Çin bile burada hak iddia etmeye başlamıştır.
Keşmir’in sınırları bütün tartışmalara, zaman zaman meydana gelen çatışmalara ve hatta sıcak savaş yaşanmasına rağmen 1948’den bu yana değişmeden kaldı. Keşmir konusundaki uluslararası anlaşmazlıklarda İngiltere, ABD ve Birleşmiş Milletler Pakistan’ı destekledi. Hindistan, Keşmir’in Pakistan toprağında kalan bölgesini geri almak için harekete geçmedi. 1962’de Çin, silahlı çatışma sonucunda Keşmir’deki Aksai Chin bölgesini ele geçirdi.
