Bulunmaz Hint Kumaşı

0
21
Mulmul kapak © Wikimedia Commons

Türkçe’deki “Bulunmaz Hint Kumaşı” deyimi nereden geliyor? Bu kumaş, Hindistan’da üretilen ve bir ipek inceliğinde olan bir tür pamuklu kumaştır. Bu kumaşın hikayesi, orta çağ Hindistan’ındaki geleneksel dokuma sanatlarından başlayıp ortaçağ İngiltere’sine ve hatta Osmanlı Dönemi’ne kadar gidiyor. Bu kumaşın genel adı “Müslin”di.

Üretimi

Müslin, çeşitli ağırlıklarda elde edilen düz dokuma pamuklu bir kumaştır. İyi kalite olan müslinlerin çok ince ve pürüzsüz dokusu vardır ve eşit şekilde bükülmüş çözgü ve atkılarla dokunmuştur. Müslinin çok ince ve pürüzsüz bir doku oluşturması dokunduğu pamuk ipliğinin özelliğindendir. Günümüzde bu ipliği elde edecek pamuk türü maalesef kaybolmuştur. 

Müslin kumaşına yumuşak bir yüzey verilir, ağartılır veya boyanır. Bazen tezgahta desenlendirilir veya üzerine baskı yapılır. Daha kaba olan müslin çeşitleri genellikle düzensiz ipliklerden ve dokulardan oluşur, ağartılmış, ağartılmamış veya parça boyalıdır ve bazen haşıl denilen güçlendirici bir katkı maddesi uygulanır. İlk muslinler, elle eğrilmiş ipliklerden elde dokunurdu.

muslin polonya
Polonyada üretilmiş, müslin pamuğu ailesinden bir pamuk © Wikimedia Commons

Müslin Kullanımı

Müslin, elbise yapımında kullanılırdı. Terzi, pahalı kumaştan parçalar kesmeden önce ucuz bir müslin kumaş kullanarak giysinin uyumunu dener ve böylece olası hatalardan uzak durmuş olurdu. Bu giysiye genellikle “müslin“, sürece de “müslin yapma” adı verilirdi. Bu anlamda “müslin“, bir test veya prova giysisi için kullanılan genel bir terimdi. Müslin’in kaba ve ucuz çeşitleri yorganlar için astar olarak kullanılırdı ve kumaş mağazalarının kapitone bölümlerinde geniş enlerde bulunurdu.

‘Muslin’ kelimesi Fransızca ‘mousseline’ kelimesinden türetilmiştir ve “incelikle dokunmuş pamuklu kumaş” anlamına gelir. Bu kelime de aslında İtalyanca ‘mussolina’ kelimesinden türetilmiştir. Mussolina, günümüz Irak’ındaki Musul şehrinin İtalyanca adı olan Mussolo’dan gelmektedir. Muslin’in ilk ithal edildiği yer Musul olduğu için bu ismin tercih edildiği düşünülmektedir.

muslin sargi bezi
1. Dünya savaşında üstün sıvı emici özelliği ile askerlere dağıtılan müslin kumaşından sargı bezi © Wikimedia Commons

Hindistanda üretim

Hindistan’da muslin üretimi, Mughal yönetimi döneminde zirve noktasına ulaşmıştı. Sultanlar, muslin dokumacılarını himayeleri altına aldı ve muslin kumaş kullanmak, yöneticiler ve asiller arasında seçkin giyim tarzı oldu. 

Dönemin şiirlerinde “Ab-e rewan” (akan su), “Baft-e hawa” (dokuma hava) ve “Şebnem” (akşam çiği) gibi terimlerle tasvir edildi. Dönemin parasıyla 1600 gümüş penilik değeri sayesinde en yüksek kazanç getiren ihracat kalemlerinden biri haline geldi. Muslinlerde uzunluk ne kadar fazla ve ona oranla ağırlık ne kadar düşükse, fiyat o kadar yüksek oluyordu.

Hindistan’da muslin üretiminin tam olarak ne zaman başladığı bilinmiyor. Ancak Muslin’e benzeyen tekstil ürünlerine çok sayıda metinde bahsedilmiştir. Yunan tarihçisi Megasthen, “en iyi kalite muslinden yapılmış çiçekli giysiler giyen ve parmaklarında ve kulaklarında ve altın takılar bulunan Hintli kadınlar” diye yazmıştı.

muslin dara suleyman
Dara Shikoh ve oğlu Süleyman Shikoh müslin giysiler içinde © Wikimedia Commons

Muslin Türleri

Müslin, çeşitli biçimlerde, dokuda ve ağırlıktadır. Yüksek kaliteli müslinler yumuşak ve pürüzsüzdür ve eşit şekilde eğrilmiş ipliklerden dokunur, bu da ipliğin baştan sona aynı genişliği koruması sayesinde olur. Daha kaba, düşük kaliteli müslinler daha düzensiz ipliklerle dokunur.

Tüllü Müslin 

Yüzyıllardır var olan güzel ve basit bir kumaştır. Gevşek dokunmuş ipliklere sahiptir, bu da kumaşı nefes alabilir ve esnek hale getirir.

İsviçre Muslini

Genellikle kabarık veya dokuma desenli ince bir muslin kumaştır.

Sheeting (Kaplama/Astarlama)

Ağartılmış veya ağartılmamış olarak gelen örtücü muslin kumaş. Ucuz bir kumaştır ve astar olarak kullanılır.

Mull veya Mal

Elbise dikmek için kullanılan en kaliteli, ince, yumuşak ve şeffaf kumaşlardan biridir. Mull kelimesi Hint dillerinde “yumuşak” demektir. Mull veya mulmul isimli kumaş, günümüzde Hindistan tekstil piyasasında bulunmaktadır. Bu kumaşa ayrıca ince pamuklu anlamında Cambric de deniyordu.

Patiska

11. yüzyılda bugünkü Kerala’da Calicut’ta ortaya çıkmıştır. Bu kumaşa yerliler “cāliyan” ismini vermişti. 12. yüzyılda yazar Hēmacandra, “Lotus desenli patiska kumaş baskıları” tanımlamasıyla Patiska’dan bahsetmiştir. 15. yüzyılda Gujarat’tan gelen patiska Mısır’da da ortaya çıkmıştır. Avrupa ile Patiska ticareti 17. yüzyıldan itibaren başlamıştır. Patiska, hem çözgü hem de atkı için Surat Pamuğu denilen bir tür Müslin pamuğu kullanılarak dokunurdu. (Surat, Hindistanda bir şehrin adıdır.)

muslin bengaldes
Bengaldeşte Dakka kentinde mulmul üzerine işleme yapan dokumacılardan birisi

Hintli işçilerin parmaklarının kesilmesi

İngiliz yönetiminin Hintli tekstil işçilerinin başparmaklarını kestirdiği heryerde anlatılır. Ancak bu doğru değildir. Birçok kişi konunun aslını incelemeden buna inanır. 

İngiliz’ler özellikle Bengal bölgesindeki tekstil üretiminde tekelleşmeye çalışıyordu. Bunu sağlamak için daha fazla üretim yapılmalı; bunun için de daha fazla tekstil ustası ve tekstil işçisi bulunmalıydı. Çok fazla tekstil ustasına ihtiyaç duyulduğu bir yerde başparmakların kesilerek ustaların sayısının azaltılması hiç de mantıklı değildir. Böyle bir uygulama yapılmış olsa mutlaka kayıtlara girerdi. Oysa dönemin belgelerinde bu olaya ait hiçbir iz yoktur. 

muslin kitap
Dönemin olaylarını nakleden İngiliz yazarın kitabı

Ortaçağda Hindistan’da Müslin

14. yüzyılda Hindistan’da yaşamış olan sufi şair Emir Khusrau, bir yazısında, neredeyse gözle görülmeyecek kadar ince dokunmuş bir pamuklu kumaş olan, Muslin’i şöyle tanımlar. “Dhaka’da (Şimdi Bangladesh’te) üretilen bir tür tülbent veya “Dhake ka Malmal” denilen bir kumaşın kalitesi o kadar iyiydi ki, bütün bir sari kumaşı, bir yüzükten geçebilirdi. Yüz metrelik bir muslin, bir iğnenin deliğinden geçebilir, dokusu o kadar incedir. Ama, bir iğnenin ucu ile kolayca delemezsiniz. O kadar şeffaf ve hafiftir ki, bu kumaştan elbise yapsanız üzerinizde yokmuş gibi hissedersiniz.” 

O dönemde üretilen müslim kumaşları o kadar inceydi ki bir müslim sari kumaşının bir kibrit kutusuna sığdığı söylenirdi.

“Dünya Tarihine Bakış” adlı kitapta bu kumaş şöyle anlatılmıştı: “Mısır’ın dört bin yıllık mumyaları güzel Hint muslinine sarıldı. Hint zanaatkarlarının yetenekleri hem Doğu’da hem de Batı’da meşhurdu… ”

muslin dhakka
Dhaka malmal kumaşı, müzede sergileniyor © Wikimedia Commons

Batıda Müslin

Bu kumaş, Roma İmparatorluğu’na da ihraç edilmişti. M.Ö. 1. yüzyılın ortalarında bir gezgin, Arap ve Yunanlı tüccarların Hindistan’ın Mısır’a ve Etiyopya’ya ticareti hakkında şöyle yazmıştı. “Muslin dahil çeşitli kumaşlar burada fildişi, kaplumbağa kabuğu ve gergedan boynuzu ile takas edilmektedir.”

İngiliz tekstil tarihçisi Sonia Ashmore, “Muslin” isimli kitabında Gujarat eyaletindeki bir liman kenti olan Surat’ta 400 Osmanlı tüccarına muslin ihraç edildiğinden bahsediyor. Bu bilgi, 1546’da Basra limanındaki Osmanlı Gümrük belgelerinde yer alan “yüksek kaliteli muslinlerin ithalat vergileri” bilgisiyle doğrulanmaktadır.

Müslin, Osmanlı türbanları için de tercih edilen bir kumaştı. Aslında ‘türban’ kelimesi de Türkçe’de tülbent’ten türemiş olabilir.

Ashmore, 1640 yılında İstanbul pazarında “Hindistan’dan gelmiş 20 çeşit muslin kumaşının bulunduğunu” anlatmaya devam ediyor. Ayrıca, Osmanlı imparatorluğunda, Hint tekstiline ve diğer Hint mallarına gelen yoğun talep nedeniyle, Osmanlı İmparatorluğu’nun Hindistan’a doğru “servetinin boşalması” tehlikesinin bulunduğundan bahsediyor. Bizde çok ünlü olan “Bulunmaz Hint Kumaşı” deyiminin Osmanlılar döneminden kalmış olduğunu, bu kumaşın zor bulunan ve değerli bir kumaş olduğunu bu bilgilerden anlıyoruz.

Fransız gezgin, Tavernier, Hindistan gezilerini anlatırken, İran Şah’ına sunulan bir hediyeyi şöyle anlatıyor. “Hediye, değerli taşlarla süslenmiş, deve kuşu yumurtası büyüklüğünde bir altın hindistan ceviziydi ve açıldığında, içinden 60 metre uzunluğunda bir muslin kumaş çıkıyordu. Kumaşı eline alan kişi ne olduğunu bile hissedemiyordu.”

Muslin, Kraliçe Mary Antoinette ve Napolyon’un ilk eşi Josephine’in tanıtımı sayesinde Fransa’da popüler hale geldi ve Batı’daki moda zevklerini değiştirdi. 1851’deki Londra Büyük Tekstil Sergisi’nde muslin, önemli bir yer işgal etti.

Muslin ayrıca Tayland ve Çin’e de ihraç edildi. İngiliz tarihçi John Guy, Burma’daki Pagan’da, “11. ila 14. yüzyıl duvar resimlerinin, ince dokunmuş beyaz kumaştan çok değerli muslin giydiğini gösteren figürler içerdiğini” söylüyor. 17. yüzyıl sonlarına doğru tüccarlar, Amerika’ya da muslin ihraç etmeye başladı.

muslin bonaparte
Josephin Bonaparte müslin giysisi ile © Wikimedia Commons

Son Dönem

Hindistanda Muslin, büyük ölçüde Odisha ve Batı Bengal eyaletlerinde üretildi, en kaliteli Müslin ise Bangladeş’in başkenti Dakka’dan geliyordu.

Muslin endüstrisi, İngilizlerin 1757’de Plassey Savaşından sonra karanlık bir döneme girdi. Yüksek faturalar, acımasız sömürü, kıtlık ve sellerin korkunç etkileri bu endüstriyi çökertti. Yerel dilde “Phuti Karpas” olarak adlandırılan en iyi muslin pamuğunu üreten bitki, sadece Bangladeş’te yetişiyordu. Zamanla bu bitkinin soyu tükendi. Phuti Karpas bitkisi 160 yıldan beri kaybolmuştur.

Ekonomik kriz nedeniyle “dalal” denilen tüccarlar dokumacıları pamuk yerine daha karlı olan ipek üretmeye zorlamaya başladı. İpek dokumacılarının çalışma koşulları o kadar korkunçtu ki pamuk dokumacıları bu ağır şartlara katlanmaktansa kendi başparmaklarını kesmeye başladılar. İngiliz’lerin suçlandığı parmak kesme olayının bir başka nedeni de budur.

muslin gunumuz
Günümüz müslini © Wikimedia Commons

Günümüzde “Bulunmaz Hint Kumaşı”

Zamanla, başka tip dokumalar daha popüler hale geldi ve Hint muslinine olan talep azaldı. Günümüzde Muslin kumaşı yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. Hint muslini muhtemelen eski görkemli günlerine geri dönemeyecek, ancak bu çalışmalar, Müslinin unutulmasını engelleyecek gibi görünüyor.

Günümüz Hindistan tekstil piyasasında bir tür muslin olan “Mulmul” veya “Malmal” diye adlandırılabilecek bir ürün, az da olsa bulunuyor. Bu kumaştan çok güzel şallar üretiliyor. Üzerindeki baskıları Shiva ve Krishna’dan çeşitli figürler olan bu şallar, gerçekten de yumuşacık bir yapıda. Yazın serin tutuyor, kışın ise inanılmaz bir şekilde ısıtıyor. Dayanıklılık bakımından çok iyi değil, ama bu kadar ince dokunmuş bir kumaştan bunu beklemek de pek doğru değil.

bulunmaz hint kumaşı
Hindistan piyasasında günümüzde bulunabilen mulmul eşarplar. © Zafer Bozkaya

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz