Hindistan’ın tarihi üç döneme ayrılır: Antik çağ, Orta çağ ve Modern çağ. Babür hükümdarlarının altıncısı olan Alemgir’in ölümü ile Mughal döneminin sonu gelir ve Orta Çağ sona erer. Modern dönem ise Hindistan’ın bağımsızlığını kazandığı 1947 yılına kadar uzanır.
Mughal döneminin sonu
1526’da Babür Şah’ın tahta çıkmasıyla başlayan Babürlüler dönemi, 1707’de Alemgir’in ölümüyle sona erdi. Alemgir (Aurangzeb)’in ölümü Hindistan tarihinde bir dönemin sonu oldu. Bu dönemde Babürlü İmparatorluğu Hindistan’daki en büyük imparatorluktu. Ancak Alemgir’den sonraki 50 yıl içinde Babür İmparatorluğu dağıldı.

Veraset savaşları ve sonrası
Aurangzeb’in ölümünün ardından üç oğlu arasında bir veraset savaşı başladı. Bu savaş, en büyük kardeş olan Prens Muazzam’ın zaferiyle sonuçlandı. Altmış beş yaşındaki prens, Bahadur Şah adıyla tahta çıktı.
Bahadur Şah (1707 – 1712)
Bahadur Şah, Rajputları, Marathaları, Bundelaları, Jatları ve Sihleri uzlaştırmaya çalıştı. Onun hükümdarlığı sırasında Marathalar ve Sihler daha da güçlendi. Ayrıca Sih’lerin isyanı da yaşandı. Bahadur Şah, 1712 yılında öldü.
Babürlülerde hep görülen veraset savaşları, Bahadur Şah’ın ölümünden sonra daha şiddetli hale geldi. Bunun bir nedeni özellikle soyluların çok güçlü hale gelmesiydi. Soylulardan oluşan farklı gruplar, yüksek mevkilere gelebilmek için tahtta hak iddia eden dostlarını destekliyordu.

Cihandar Şah (1712 – 1713)
Bahadur Şah’ın yerine geçen Cihandar Şah, zayıf ve beceriksiz bir kişiydi. Yönetimde hep soyluların kontrolü altında kaldı. Sadece bir yıl hüküm sürebildi.

Farrukhsiyar (1713 – 1719)
Farrukhsiyar, halk arasında ’sultan yapıcılar’ olarak adlandırılan Seyyid kardeşlerin yardımıyla tahta çıktı. Farrukhsiyar, Babürlü gücünün arkasındaki gerçek otorite olan Seyyid kardeşlerin kontrolü altındaydı. Kendisini bu kontrolden kurtarmaya çalıştığında, onlar tarafından öldürüldü.

Muhammed Şah (1719 – 1748)
Seyyidler, Bahadur Şah’ın 18 yaşındaki torunu Muhammed Şah’ın tahta çıkmasına yardım ettiler. Muhammed Şah’ın zayıf yönetiminden ve soyluların çeşitli fraksiyonları arasındaki sürekli rekabetten yararlandılar. Hatta çok güçlü ve hırslı bazı soylular neredeyse bağımsız devletler kurdular. Kurdukları Haydarabad, Bengal, Awadh ve Rohilkhand bölgeleri Babür İmparatoru’na sadakat duyduklarını ilan etti, ancak bu göstermelikti. Babür İmparatorluğu artık fiilen dağılmaya başlamıştı.
Muhammed Şah’ın 1719-1748 yılları arasında yaklaşık 30 yıl süren saltanatı imparatorluğu kurtarmak için son şanstı. Onun saltanatı başladığında Babür’ün halk arasındaki prestiji hâlâ önemli bir siyasi semboldü. Güçlü bir hükümdarın başa geçmesi hanedanı kurtarabilirdi. Ancak Muhammed Şah, devlet işlerini ihmal etti ve güçlü vezirlere hiçbir zaman tam destek vermedi.

Nadir Şah’ın İstilası
Beceriksiz yöneticileri, zayıf yönetimi ve zayıf askeri gücüyle Hindistan, yabancı işgalcileri cezbetti. İran hükümdarı Nadir Şah, 1739’da Pencap’a saldırdı. İmparator Muhammed Şah, kolayca yenilgiye uğratıldı ve hapsedildi. Nadir Şah Delhi’ye yürüdü ve binlerce insanı katletti. Delhi günlerce terk edilmiş bir şehir gibi ıssız kaldı. Ancak Muhammed Şah yeniden tahta çıkarıldı. Nadir Şah, Şah Cihan’ın Nur Dağı (Koh-e-Nur) elmasını ve Tavus Kuşu tahtını yanında götürdü, Delhiyi yağmalayarak muazzam bir servet elde etti.

Nadir Şah’ın istilası zaten sallantıda olan Babür İmparatorluğu’na büyük bir darbe indirdi ve parçalanma sürecini hızlandırdı. Muhammed Şah’ın sultanlığı zaten sadece Delhi ve çevresiyle sınırlıydı. Muhammed Şah, 1748 yılında öldü.
Muhammed Şah’ın yerine
Ahmed Şah (1748-1754),
Alemgir II (1754-1759),
Şah Alem II (1759-1806),
Ekber II (1806-1837) ve
Bahadur Şah Zafer (1837-1857)
gibi bir dizi verimsiz hükümdar geçti. Alemgir II döneminde, Doğu Hindistan Şirketi Plassey Savaşı’na girişti ve Bengal Nawab’ı Siraj-ud-Daulah’ı yendi. Böylece İngilizler Bengal’de yer edinmiş oldu.

1761 yılında, Şah Alem II döneminde, Afganistan hükümdarı Ahmed Şah Abdali, Hindistan’ı işgal etti. Pencap’ı fethetti ve Delhi’ye doğru yürüdü. Bu sırada Marathalar nüfuzlarını Delhi’ye kadar genişletmişti. Marathalar ve Ahmed Şah Abdali arasında bir savaş yaşandı. Üçüncü Panipat Savaşı isimli bu savaşta Marathalar yenildi. Çok iyi yetişmiş generalleriyle birlikte binlerce askerlerini kaybettiler ve Deccan’a geri çekilmek zorunda kaldılar. Ahmed Şah Abdali istilası Babür İmparatorluğu’nu daha da zayıflattı.

Şah Alem II, 1765 yılında Bengal, Bihar ve Orissa bölgelerinin yönetimini Doğu Hindistan Şirketi’ne verdi. Şirket böylece bu bölgelerden gelir toplamaya başlamış oldu. Doğu Hindistan Şirketi 1757 yılında Bahadur Şah Zafer’i tahttan indirip Rangun’a sürgüne gönderdi. Babür yönetimi böylece resmen sona erdi.
Son Babür hükümdarı Bahadır Şah Zafer’in Rangun’daki mezarını ziyaret eden zamanın Hindistan başbakanı Manmohan Singh dua ederken.
Babür İmparatorluğu’nun gerilemesinin nedenleri
1. Veraset savaşları
Babürlüler, herhangi bir veraset yasasını takip etmediler. Sonuç olarak, ne zaman bir hükümdar ölse, taht için kardeşler arasında bir veraset savaşı çıktı. Bu durum, Babür İmparatorluğu’nu özellikle Aurangzeb’den sonra zayıflattı. Soylular ise ya bir tarafın ya da diğerinin yanında yer alarak kendi güçlerini arttırdılar.
2. Aurangzeb’in politikaları
Aurangzeb, geniş Babür İmparatorluğu’nun gücünün halkın gönüllü desteğine bağlı olduğunu fark edemedi. İmparatorluğun gücüne büyük katkıda bulunmuş olan Rajputların desteğini kaybetti ve onları azılı düşmanlara dönüştürdü. Sihler, Marathalar, Jatlar ve Rajputlarla yapılan savaşlar, Babür İmparatorluğu’nun kaynaklarını tüketti.
3. Aurangzeb’in haleflerinin zayıflığı
Aurangzeb’den sonra gelenler hep zayıftı ve hizipçi soyluların entrikalarının ve komplolarının kurbanı oldular. Yetersiz generaller, isyanları bastırmakta aciz kaldı. Güçlü bir hükümdarın, etkin bir bürokrasinin ve yetenekli bir ordunun yokluğu Babür İmparatorluğu’nu zayıflattı.
4. Hazinenin boşalması
Şah Cihan döneminde başlayan Tac Mahal gibi büyük ve gösterişli yapılar yapma hevesi hazineyi tüketti. Aurangzeb’in Güney Hindistan’da uzun süren savaşları hazineyi daha da fazla tüketti.
5. İstilalar
Yabancı istilalar Babürlülerin kalan gücünü de tüketti ve dağılma sürecini hızlandırdı. Nadir Şah ve Ahmed Şah Abdali’nin istilaları servetin daha da azalmasına neden oldu. Bu istilalar imparatorluğun istikrarını sarstı.
6. İmparatorluğun büyüklüğü ve bölgesel güçlerin meydan okuması
Babür İmparatorluğu tek bir merkezden, yani Delhi’den kontrol edilemeyecek kadar büyümüştü. Babürlülerin ilk döneminde sultanlar etkiliydi ve bakanlar ve ordu üzerinde kontrol sahibiydi, ancak daha sonra zayıf idareciler geldi. Sonuç olarak, uzak eyaletler bağımsızlıklarını ilan etmeye başladı. Bağımsız devletlerin yükselişi Babür İmparatorluğu’nun parçalanmasına yol açtı.








