Hindistan’da İslam inancındaki Babürlü ve Hristiyan inancındaki İngiliz egemenliğinin yüzyıllar boyunca devam etmiş olmasına rağmen Hindu inancı yok edilememiştir. Hindu inancına ait olan Kast sisteminin sadece Hinduizmin doğasında var olduğu ve Hindistan’daki diğer dinlerle hiçbir ilgisinin bulunmadığı söylenemez. Kast sistemi, tüm Hindistan toplumunun bir özelliğidir ve herhangi bir dinle sınırlı değildir. Hindistandaki baska dinlerde kast sistemi birçok örnek ile yaşanmaktadır. Örneğin, Müslüman inancındaki Babürlü’ler kast sistemine karşı gelmediler, hatta bunu benimsediler. Hıristiyan inancındaki İngilizler de aynısını yaptı.
Müslüman toplumunda kast sistemi
İslam dini, kastlara ve sosyal tabakalaşmalara karşı olduğunu iddia eder. Ancak bu inanç, Hindistan’a ve İran’a ulaştığında toplumda önceden beri var olan kast sistemini reddetmemiştir. Nizam ül Mülk’ün Siyasetname adlı eseri ve Al Tusi’nin Akhlaq-i-Nasiri’si gibi eserler İran’daki sosyal tabakalaşmayı ayrıntılı olarak anlatmaktadır.

Müslümanlığın kuruluşunda kast sistemi
Hz. Muhammed’in 7. yüzyıldaki ölümünden sonra İslam toplumunda bir veraset mücadelesi yaşanmıştır. Bu mücadele sonucunda Arap toplumunda Peygamber’in aile üyelerinin diğer kişilerden üstün görüldüğü bir bölünme ortaya çıkmıştır. 8. yüzyılda ilk Müslümanlar (Araplar) “Ehl-i Beyt” tanımı ile Peygamber’in ailesine tanınan ilk tabakalaşmayı uygulamaya başlamıştır.
Daha sonra Arap Müslümanlar ile Arap olmayan Müslümanlar arasında ikinci bir bölünme daha yaşandı.
Arap olmayanlar arasında üçüncü bir bölünme, ilk dönemde din değiştiren Müslümanlar (Kadim el-İslam) ile sonraki dönemde din değiştiren Müslümanlar (Cedid el-İslam) arasında ortaya çıkmıştır.
İslam Hindistan’ında Kast sistemi
İslami fetihler ile Hindistana gelen Türk kökenli hükümdarlar bile Hindistan’da var olan kast sistemini benimsemiş, bunlara sadece kendi özelliklerini eklemiştir. Örneğin Delhi sultanlığı döneminde “Begh”, “Yigit”, “Turk”, “Tatar” gibi ünvanlar zaman içinde kast sisteminin tabakaları arasında sayılmaya başlanmıştır.
Hindistan’da ülkeyi ele geçiren fatihler ve yabancı kökenli Müslümanlar “eşraf” (soylu) olarak kabul edilmiş, buna karşılık Hindu dinindeki yerli halkın Dalit ve Shudra kastlarına ait olup Müslümanlığa geçmiş olanlar “pasmanda” olarak adlandırılmıştır. Bunlar, alt kast olmaktan kurtulamamışlardır. Pasmanda “geride kalanlar” anlamına gelmektedir.
Arap ve Türk kökenli olanlar üst kastlarda görüldüğü halde müslümanlığa geçmiş olan üst kast üyesi Hindular daha yüksek sınıf (unch zat) olarak kabul edildi. Yerel halktan din değiştirmiş alt kast mensubu Hindular ise alt sınıf (neech zat) olarak adlandırılırdı.

Birçok sosyal antropolog, Hinduizm’den dönen Müslümanların İslam’a kast sistemini getirdiğini ya da Müslüman yöneticilerin kendilerinin bunu benimsediğini söylemektedir.
14. yüzyılda yaşamış bir siyasi düşünür olan Ziyauddin Barani, Hz. Muhammed’in oğullarına “aşağı doğumlulardan” (aljaf) daha yüksek bir sosyal statü verilmesini tavsiye etmiştir. Barani, İslam’daki kast sistemi üzerine pek çok analiz yapmış ve devletin yasalarının (Zawabi) şeriat yasalarının üzerinde görülmesi gerektiğini söylemiştir. Bu yaklaşım, günümüzdeki laiklik anlayışının temeli ile uyumlu görülmektedir.
Ayrıca İslam’da günahların sadece yanlış eylemlerden değil, aynı zamanda “düşük seviyeli doğumdan” kaynaklandığı belirtilmiştir. Bu dönemde ortaya çıkmış olan çeşitli kastlar arasında “şeyhler” (ekiciler, temizlik işçileri), “Kureyşiler” (kasaplar), “ensariler” (dokumacılar) vb. bulunmaktadır.

Müslümanlar arasındaki kast sistemi ve tabakalar
Hindistandaki Müslüman topluluklar arasında en belirgin kastların isimleri Eşrefilik, Seyyitlik, Zatilik, Şeriflik, Biradari sistemi vb. dir. Bu tabakalardan herhangi birinin üyesi olan bir Müslüman, dini açıdan “temiz” veya “kirli” olma ayrımı yaşar. Yüksek kastlardan olan Müslümanlar “paak” (veya temiz) olarak kabul edilirken, din değiştirerek sonradan Müslüman olanlar genellikle daha düşük kastlar olarak kabul edilir ve “napaak” (kirli) olarak görülürdü.
Seyyidilik/Eşraflık
Seyyidilerin/Saidlerin İslam gelenekleri ile sosyal ve politik konularda daha yüksek bir kavrayışa sahip oldukları kabul edilir. Bu nedenle bunlar, üst kastları oluşturur.
Seyyidilikteki daha alt tabakalar şunlardır.
– Eşref (yabancı kökenli)ler. Seyyid, Babür, Abbasi gibi
– Hindu üst kastlarından (Brahminler, Kshatriyalar) gelen Müslüman Rajputlar, Müslüman Jatlar.
– Hint kökenli kabilelerden gelenler. Darzi, Dhobi, Gaddi, Faqir, Julaha, Mirasi, Teli vb. gibiler.
– Dokunulmazlar kastından dönüşenler, Müslüman Mochi, Bhangi gibiler.
Eşrefiler arasında Hz. Muhammed’e kimin daha yakın olduğuna bakılarak karar verilen daha ileri bir bölünme daha vardır. Alt kast üyesi Müslümanlar “aljaf” olarak adlandırılır ve “aşağılanmış” olarak kabul edilirlerdi. Bunlar çöpçülük vb. gibi kirli işleri yaparlar.

Bengal bölgesindeki Müslüman tabakalaşması
Dr. Ambedkar, 1901 nüfus sayımında Bengal bölgesindeki Caf topluluğunun kastlarını şu şekilde belirtmiştir.
– Henüz eşraf olarak kabul edilmeyen şeyhler. Pirali, Thakrai gibi.
– Darzi, Jolaha, Fakir, Rangrez.
– Churihar, Dai, Gaddi, Kalal, Mallah, Naliya vb.
– Abdal, Bako, Dhobi, Hajjam, Nal, Panwaria, Nagarchi vs.
Biradari sistemi
“Biradari” terimi Farsça kardeş anlamına gelen “birader” kelimesinden gelmektedir. Bu sistem, Müslümanların bölündüğü çeşitli “biradari” veya “quom”/zaat‘tan oluşur.
Pakistan’da kast sistemi
Pakistanda Seyyidlik sistemi çok yaygındır ve Seyyid olanlar (Hz. Muhammedin soyundan gelenler) daha yüksek bir konumda bulunur.
Pakistanda ayrıca Biradari sistemi de geçerlidir.
Bu ikisinin dışındaki bir bölünme Beluci, Pencabi, Sindhi, Peştun gibi etnik topluluklar arasında görülür. Bu topluluklarda aynı aile içinde evlilik tavsiye edilir, çünkü böylece kastın saflığı korunmuş olur.
Seyp sistemi
Pencap bölgesinde “Seyp sistemi” (Zamindari – Toprak ağalığı) sistemi bulunur. Bu sistem, zamindarların baskın kast olarak kabul edildiği dönemle bağlantılıdır. Bu dönem toplumunda bulunan “kammi” üyeleri hizmetçiler olarak kabul edilir ve “alt doğumdan” gelir. Kammiler arasında berberler, marangozlar vb. gibi zanaatkarlar bulunmaktadır.
Şerifizm
Şeriflik, “yakınlık” Hz. Muhammed’in ailesinin soyundan veya Hz. Muhammed’in ait olduğu Kureyş kabilesinden gelme anlamındaki peygamberlik nasbını iddia edenlere verilen özel statüyü ifade eder.

Eşrefilik
Eşrefiler, en üst kastlardandır. Bunlar, Pasmandaları gerçek Müslümanlar olarak görmez. Eşrefilerde alt kast Müslümanlar yüksek kast Müslümanlarla yan yana gömülemez. Eşrefiler, Pasmanda Müslümanlarından yemek almaz ve onların yemek pişirme kaplarına dokunmalarına da izin vermez. Eşrefilere göre Müslümanlar, kastın saflığını korumak ve Muhammed’in ailesine yakın olmak için aynı kasttan evlenmek zorundadır.
Bengaldeşte kast sistemi
Bengaldeşte 35 değişik Müslüman kastı vardır, Bunlar 3’e ayrılır.
– Ashrafi (yüksek doğumlu)
– Ajlaf (aşağı doğumlu)
– Ajzaf (en alttakiler)

Baska dinlerde kast sistemi : Hıristiyan toplumunda
Hindistan’daki Hıristiyan topluluğunun kuruluşu Portekiz yönetimi sırasında ortaya çıkan din değiştirmelerin ve Aziz Thomas Hıristiyanlarının Hindistana ilk gelişlerinin bir sonucudur. Öte yandan İngilizler, Hintlilerin din değiştirmesi konularına fazlaca karışmamıştır. 1858 yılında Kraliçenin bir bildirisinde açıkça belirtildiği gibi İngilizler, Hintlilerin iç sorunlarından uzak durmuşlardır.
Hıristiyanlıktaki kast sistemi İslam’a benzemektedir. Yüksek kastlardan olan ve yabancı kökenli Hıristiyanlar, Dalit Hıristiyanlara karşı ayrımcılık yapmaktadır.
Çeşitli eyaletlerdeki Hıristiyan kast sistemi
Chamarlar, Adi Dravidler, Chuhralar gibi birçok alt kast, kitlesel olarak Hıristiyanlığa geçmiştir. Böylece “eşitlikçi” bir topluma ulaşacaklarını düşündüler, ancak din değiştirdikten sonra Hıristiyanlıkta bile ayrımcılıkların var olduğunu fark ettiler. Günümüzde bunlar “Dalit Hıristiyanlar” veya “Yeni Hıristiyanlar” olarak isimlendirilir. Bunların Hıristiyan azizlerden herhangi biriyle akraba oldukları düşünülmez.
Kerala
Bu eyalette başlıca üç tür Hıristiyan bulunmaktadır.
– Latin Katolikler. Bunlar arasında bulunan Aziz Thomas Hıristiyanları, kendilerinin doğrudan Aziz Thomas tarafından müjdelendiklerini iddia ettikleri için sonradan din değiştiren Hıristiyanlardan daha üstün oldukları kabul edilir.
– Güney Hindistan Kilisesi (Protestanlar)
– Dalit ve Nadar Hristiyanları
Goa
Hıristiyan Brahminler ve Kshatriyalar burada Dalit Hıristiyanlardan daha üstün kabul edilir. Ayrıca Portekiz kökenli Hristiyanlar da yüksek kast olarak görülür.
Kuzey Hindistan
Buradaki Dalit Hıristiyanlar Çamar ve Çuhra topluluklarından gelen din değiştirenlerdir. Bu bölgedeki “Bettiah Hristiyan” Topluluğu üst kastlardan oluşmaktadır.

Tamil Nadu
Burada Paravar, Nadar, Mukkuvar, Udayar, Adi Dravidler, Vellalar topluluklarından Hindular Hıristiyanlığa geçmiştir. Paravarların din değiştirmesi Portekiz yönetimi sırasında, Nadarların din değiştirmesi ise İngiliz yönetimi sırasında gerçekleşmiştir. Bu kastlar arasında Hıristiyan dinine geçme tarihine göre ayrımcılık yapılmaktadır.

