Baba Guru Nanak Dev Ji, 1469 yılında Hindu bir ailede doğdu.
Çocukluğu
Guru Nanak, çocukluktan kurtulduğu anda yaşadığı dönemin dinlerini incelemeye başladı. Bu incelemelerden edindiği bilgiler, daha sonra kuracağı Sih dininin eşitlik ve hoşgörü ilkelerinin temeli olacaktı. Babası Kalyan Chand Das Bedi’nin genç Guru Nanak Dev Ji’yi bu konularda özgür bırakması onun kendi seçimi değil, Guru’daki bu özellikleri algılamasının bir sonucuydu. Genç Guru Nanak, kendi kardeşlerinde veya genel olarak başka çocuklarda olduğu gibi bir çocuk değildi. Çok erken yaşlardan itibaren Hindu ritüellerini uygulamayı reddetmişti. Bu konuda Guru Nanak, babasını hayal kırıklığına uğratmış oldu.

Gençliği
Genç Guru Nanak, çalışma yaşına geldiğinde, babası onun rutin bir evlilik yaparak toplumla uyumlu olmasını sağlamak istedi. Ancak, Nanak’ın var olan fikir ve düşüncelerini gerçekleştirebilmesi “normal” bir birey olmasından çok inzivaya çekilerek bir Yogi olması ile mümkün olabilirdi. Buna karşılık, Guru Nanak’ın yaşadığı dönemde ortaya çıkan İslami güçlerin istilaları nedeniyle Yogilik kurumu bile etkinliğini ve yaygınlığını kaybetmişti.

İş Hayatı
Kalyan Chand Das Bedi, gene de oğlunun herkesle aynı sosyal normları izleyebileceğini düşünüyordu. Onu dizginlemek adına bir iş kurması için ona 1 altın verdi. Guru Nanak, babasının verdiği altınla iş kurmak yerine sosyal çalışmalar yapıyor, açların karnını doyuruyor ve herhangi bir iş bulmadan evine dönüyordu. Guru Nanak’ı evlendirmek bile hiçbir şeyi değiştirmedi. Guru Nanak bir ara tahıl ambarında çalıştı. O zaman bile tahılın çoğunu fakirlere dağıtırdı, çünkü o, pek çok insan aç karnına uyurken bir kıtlığa hazırlanmanın ne işe yarayacağını sorguluyordu.

Guru Nanak’ın babası, oğlunun gösterdiği soylu davranışları takdir edebildiği ve ona engel olmadığı için övgüyü hak ediyor. Ama, gün geçtikçe değişen bir dünyada oğlunun nasıl hayatta kalacağından endişeliydi. O dönemde Kalyan Chand Das Bedi’nin çalıştığı Lodi Hanedanlığı düşüş içindeydi. Bu hanedanlığın sona erişinin yüz yıl kadar süreceği tahmin ediliyordu. Bu tahmin gerçekleşmedi ve Mughal’lerin Kuzey Hindistan’ı istilası ile Lodi Hanedanlığı tamamen çöktü. Bu çöküş, öncelikle ekonomik yapıyı yok etti. Tarım ürünleri işgalciler tarafından yakıldı. Bunun sonucu kıtlık meydana geldi. Pek çok Hintli, İslami güçlerle savaşmaktan değil, açlıktan öldü. Kadınlar ve çocuklar zorla alınıp köle yapıldı.

Aydınlanması
Baba Guru Nanak Dev Ji evlendikten bir gün sonra ailesiyle bir nehir kıyısına gitmişti. Guru Nanak orada ortadan kayboldu. Üç gün boyunca kendisini aradılar ve bulamadılar. Guru Nanak’ın kız kardeşi bunun ilahi bir olay olduğuna inanıyordu. Sonunda Guru Nanak, nehrin kenarında ortaya çıktı, rengi parlıyor gibiydi, ilahi aydınlanması gerçekleşmişti.
Ruhsal yolculuğu
Birkaç gün içinde mesajını yaymak için Batı ülkelerine doğru destansı yolculuğuna çıkmaya karar verdi. Ailesine mutlaka geri döneceğini söyleyerek veda etti. Bütün bu olaylardan sonra babası Kalyan Chand Das Bedi, oğlunun seçilmiş ve kutsal bir kişi olduğunu kabul etti. Oğlunun batıya gidişini destekledi ve onu kutsadı.

Guru Nanak, yaklaşık 11 yıl sonra geri döndü. Bu sürede Arabistan, Suriye, Irak, İran ve Afganistan’a gitti. Babası oğlunun geri döndüğünü görene kadar yaşadı ve Sih dininin ilk komününün oluşturulduğu Kartarpur kentinin kurulduğunu gördü. Guru Nanak bu kentte hangi kast veya inançta olursa olsun herkese eşit davranıldığı bir topluluk oluşturdu.

Düşünceleri
Guru Nanak’ın düşünceleri birçok yönden kendisinden 2 bin yıl önce aydınlanmaya ulaşmış olan Buda ile karşılaştırılabilir. Ancak, Guru Nanak Dev Ji, Vedik geleneklere ve Budist reformlarına benzer olmasına rağmen, sadece manastırlarda inzivaya çekilenlerin değil, toplum içinde kalıp aile kuranların da aydınlanmayı hak ettiğini duyurdu.

Babür Şah ile ilişkileri
Baba Guru Nanak Dev Ji’nin mesajı o zamanlar için çok gerekliydi, çünkü Babur Şah, Hindistan’ı 1526’da işgal ederek Lodi Hanedanlığı’na son verecekti. Guru Nanak, şiddete ve yıkıma karşı fikirleri nedeniyle hapse atıldı. Ancak kısa süre içinde serbest bırakıldı ve Babür Şah, derhal kendisiyle görüşmek istedi.
Baba Nanak, bu buluşmada görüşlerini dile getirdi ve Babur’un gördüğü bir rüyayı yorumladı. Babur, rüyasında Hindustan limanlarından akan altınların ve zenginliklerin ve Hindistan’daki her türlü yoksulluğu sona erdirdiğini görmüştü. Ardından bu güzel görüntüyü yok eden bir yangın çıkmıştı. Baba Nanak, rüyayı yorumlarken Babür Sultanlığının tüm dini inançlara hoşgörülü yaklaşma yasasını kabul etmesi halinde Hindistan’a bir Altın Çağ’ın geleceğini söyledi. Ancak bu yoldan saparlarsa Babür Sultanlığı Hindustan üzerindeki kontrolünü yedi kuşak içinde kaybedecekti. Belki de bu rüya yorumu nedeniyle Babur, iktidarının sonraki bölümünü reformlar yapmaya adayarak geçirdi ve kendisinden sonra gelen sultanlara aynısını yapmaları için talimatlar bıraktı.

İdealleri
Guru Nanak ve onun yetiştirilme tarzı, hayatında çok önemli bir rol oynadı. Yaşadığı aydınlanma onun tüm varlığını tanımladı. Guru Nanak’a göre bütün insanlara seçme özgürlüğü verilir, önemli olan bunun nasıl kullandığımızdır. Kişinin kendisini geliştirmenin ve geleceğini kurtarmanın yolu herkese açıktır. Bu yolu bulmayı seçmelidir. Bilgi, hem içimizden hem de dış kaynaklardan elde edilebilir, ancak onu aramalıyız. Hiçbir çaba göstermeden potansiyelimize ulaşma imkanı yoktur. Başkalarını tanımadan eşitlik, adalet ve yaşanabilir bir toplum yaratılamaz. Herkes birbirine bağlı olduğu için, tüm toplumun ortak başarısı veya başarısızlığı hepimizin üzerinde bir etki yaratır.
