Shivaji-Alemgir mücadelesi

0
129
Shivaji - Alemgir

Chhatrapati Shivaji Maharaj (1630 – 1680), Hintli bir hükümdar ve Bhonsle Maratha klanının bir üyesiydi. Politik ve askeri mücadelesinin içinde Shivaji, gerileyen Adilşahi sultanlığından kendi bağımsız krallığını çıkardı ve bu da zamanla Maratha İmparatorluğu’nu oluşturdu. 1674 yılında Raigad Kalesi’nde kendi krallığının Chhatrapati’si olarak taç giydi. Bütün yaşamı Shivaji-Alemgir mücadelesi ile geçti.

Shivaji, hayatı boyunca Babür İmparatorluğu, Golkonda Sultanlığı, Bijapur Sultanlığı ve Avrupalı sömürgeci güçlerle bazen ittifaklar kurdu bazen de onlarla mücadele etti ve hatta savaştı. Shivaji’nin askeri güçleri, çeşitli kaleleri ele geçirdi ve bir donanma bile oluşturdu. Shivaji, eski Hindu siyasi gelenekleriyle saray geleneklerini yeniden canlandırdı. Sarayda ve yönetimde Farsçanın yerine Marathi dilinin ve Sanskrit dilinin kullanımını teşvik etti.

Ekteki yazıda Shivaji’nin Babür sultanı Alemgir ile ilişkilerini inceliyoruz.

Shivaji’nin ölümünden yaklaşık iki yüzyıl sonra, Hintli milliyetçi akımlar onu Hinduların ilk milliyetçisi ve kahramanı olarak yüceltti. Hindistan bağımsızlık hareketinin ortaya çıkmasıyla Shivaji figürü daha fazla önem kazandı.

sivaji mumbai
Shivaji heykeli – Mumbai © Wikimedia Commons

Shivaji-Alemgir mücadelesi anlaşma ile mi sonuçlandı?

Sayılır. Shivaji Bhonsale, Aurangzeb’in (Alemgir) hükümdarlığı sırasında Babür İmparatorluğu’na bağlı bir Mansabdar (yüksek seviyeli yönetici) olmayı kabul etti. Bu, Shivaji’nin Babürlülerin hizmetindeki parlak Rajput generali Jai Singh karşısında yenilmesinden sonra gerçekleşti.

sivaji iki lider
Shivaji – Alemgir

Purandar Anlaşması

O dönemde Deccan’da Bijapur Sultanlığı ve Golkonda Sultanlığı gibi iki büyük güç Mughal’lere açıkça meydan okuyordu. Shivaji gibi güçlü bir Hindu milliyetçisinin varlığı ise Mughal’lerin işlerini zorlaştırıyordu. 

Babür İmparatorluğu Deccan Sultanlıklarını işgal etmek için uzun vadeli planlar yapmıştı. Ancak Babürlüler öncelikle Shivaji ile başa çıkmaları gerektiğinin farkındaydı. Shivaji güçlerine karşı yapılan sefer son derece başarılı olmuştu. Babürlüler kendi lehlerine olan şartları müzakere etmek için üstün bir konuma gelmiş oldular. Shivaji de müzakere çağrıları yapmaya başladı. Jai Singh, Shivaji’nin müzakerelere silahsız olarak gelmesini şart koşmuştu.

1665’te yapılan Purandar Antlaşması ile Shivaji, Babürlü otoritesine teslim oldu. Shivaji, kalelerinin çoğunu teslim etmek ve Babür İmparatoru’nun hükümdarlığını kabul etmek zorunda kaldı. Bunun yanı sıra bölgede askeri komutan olarak Babürlülere hizmet etmeyi de kabul etti. 

sivaji jai singh
Jai Singh, Purandar Antlaşması’nın imzalanmasından önce Shivaji’yi kampında kabul ediyor © Wikimedia Commons

Babürlerle Barışma

Shivaji’nin oğlu Sambhaji Bhonsale’ye beş bin kişilik gücü olan Mansabdar rütbesi verildi. Shivaji’nin kendisinin Babür sarayında bulunma mecburiyeti kaldırıldı. Bu anlaşma her iki tarafın da yararınaydı. Babürlüler açısında bu anlaşma Deccan Sultanlıklarının fethine yönelik daha büyük planlarına devam edebilecekleri anlamına geliyordu.

Shivaji’nin Babür İmparatorluğu ile görüşmesi ve Babürlülerin hizmetine girmeye istekli olması gerçekten şaşırtıcıydı. Shivaji, daha önce de 1658-1659 yıllarında Aurangzeb’e mektuplar yazmış ve “atalarının toprakları” karşılığında Babür hizmetine girmeyi ve topraklarının tanınmasını teklif etmişti.

Jai Singh, Aurangzeb’e Shivaji’nin Babür sarayına davet edilmesini önerdi. Shivaji’nin Babür hizmetinden kaçarak Deccan Sultanlığı’na katılmasından korkuyordu. Shivaji, Jai Singh ile kendi güvenliğini garanti altına alacak bir dizi müzakere yaptı, en sonunda saraya gelmeyi kabul etti. Bunun üzerine Agra’daki Babür sarayında her şey altüst olmaya başladı. 

sivaji babur
Shivaji Babür sarayına geliyor

Agra’ya Babür sarayına geliş

Shivaji beklenmedik bir anda saraya geldi ve Babür İmparatoru’na hediyelerini sundu. Aurangzeb bu hediyeleri kabul etti ama onun saraydaki varlığını kabul etmedi. Shivaji daha sonra, nispeten düşük rütbeli soyluların (beş bin kişilik Mansabdar’ların) yanına götürüldü. Bu rütbe, daha önce oğluna verilmişti. Bu durum, Shivaji için kabul edilemezdi. Kendisine verilen şeref cübbesini reddetti, imparatorluk sarayında olay çıkardı ve hışımla dışarı çıktı. Sarayın görgü kurallarına aykırı olan bu davranış duyulmamış bir şeydi. Aurangzeb, onun bu davranışına sinirlenerek saraya girmesini yasakladı ve onu ev hapsine aldırdı.

Aurangzeb ve Shivaji arasındaki bu çatışma dini temellere dayanıyor gibi görünse de, bu doğru değildi. Bu sadece Shivaji’nin konumunun değerlendirilmesindeki farklılık ve egoların çatışmasıydı. Shivaji’nin Deccan ve Babür İmparatorluğu üzerindeki statüsü ve rolü konusunda iki taraf da farklı görüşlere sahipti. Shivaji kendisini Deccan’daki bir sultan olarak görüyor ve öyle muamele görmeyi hak ettiğine inanıyordu. Aurangzeb’in görüşü ise Shivaji’nin sadece başarılı ve asi bir Deccan zamindarı (toprak sahibi) olduğu yönündeydi.

Babür soyluları içindeki farklı gruplar Babür İmparatoru’nun nasıl bir yol izlemesi gerektiğini tartışıyordu. Aurangzeb, davranışlarından dolayı Shivaji’ye çok kızmıştı. İdam edilmesi bile düşünüldü. Ancak Jai Singh buna karşı çıktı. Ne de olsa Shivaji’ye güvenliğinin sağlanması konusunda söz vermişti. Shivaji’nin Kabil’e atanmasına karar verildi. Söylentilere göre yol boyunca öldürülecekti. Shivaji, Kabil’e gitmeyi reddetti ve atama emri iptal edildi. 

Müzakereler devam etti. Shivaji, Babürlerin kendisinden aldığı kaleler karşılığında Babür hizmetinde bir Mansabdar olmak istediğini bildirdi. Aurangzeb bu teklifi reddetti. Kalan son kalelerini de teslim edene kadar onu Mansabdar yapmayı düşünmüyordu bile. Shivaji, küçük maiyetinin Deccan’a dönmesine izin verilmesini istedi. Bu istek önce reddedildi ama sonra kabul edildi.

sivaji huzurda
Shivaji Babür İmparatorluk sarayında Aurangzeb’in huzuruna çıkıyor. © Wikimedia Commons

Saraydan kaçış

Shivaji daha sonra gözetim altında tutulduğu malikaneden kaçmayı başardı. Ancak bu, iki taraf arasındaki çatışmanın başlangıcı değildi. Shivaji Purandar Antlaşması‘nın şartlarını yerine getirmeye devam etti. Aurangzeb’e itaatini sundu ve Babürlülerin hükümdarlığını kabul etti. Oğlu Sambhaji’yi Babür hizmetine Mansabdar olarak katılması için gönderdi. Hatta Aurangabad’daki Babür ordusuna katılması için küçük bir kuvvet bile gönderdi. 

Shivaji ve Babürlüler arasındaki bu ilişki sonraki üç yıl boyunca devam edecekti. Bu barış ortamı nihayet 1669 sonbaharında bozuldu.

Shivaji-Alemgir mücadelesi
Shivajinin kendi krallığında Taç Giyme töreni © Wikimedia Commons

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
İsminizi yazın