1900’lü yılların başlarında İran’ın Hindistan’la olan sınır kasabasına küçük bir Sih topluluğu yerleşmişti. O dönemlerde henüz Pakistan kurulmamıştı ve Hindistan, İran’ın komşusuydu. Bu sınır kasabası Zahedan’dı ve Hindistan’ın Belucistan eyaletine yakın durumdaydı. Böylece İranda sihler yerleşmeye başladı. Bu bölge geçim imkanları arayan Sihler için önemli bir başlangıç noktası oldu.
İlk ziyaretler
1930’ların başlarında, İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi, Hindistan sınırındaki karakolları gezmeye gittiğinde, beyaz cübbeler giymiş uzun sakallı ve sarıklı bir grup kişi gördü. Bu sarıklı adamların kim olduklarını sordu. Onlara “Zahidler” veya “Hintli Kutsal Adamlar” deniyordu. O zamanlar ismi Dozdaab olan bu küçük kasabanın ismini “Kutsal Kişilerin (Zahidlerin) şehri” anlamında Zahedan olarak değiştirdi.
Dozdaab veya Zahedan, günümüzde İran’ın Sistan ve Belucistan eyaletindedir. Kasabanın isminin anlamı hakkında bazı karmaşık bilgiler de var. Farsça’da “dozd” hırsız, “aab” ise su anlamına gelir ve bu isim “su hırsızı” anlamında gibi görünüyor. Başka bir yoruma göre bu isim, bu yerde Belucistan’ın İngiltere kontrolü altındaki bölümünden gelen hırsızların çok olması nedeniyle verilmişti. Başka bir söylentiye göre ise bu isim yerel Beluç dilinde “su dökmek” anlamına gelen bir kelimedir.

Hindistan’ın Pencab eyaletinde yaşayan Sih’lerden bir grup kişi 1900’lerin başlarında bu küçük kasabaya gelmeye başladı. Bu Sih topluluğuna ait İran’daki kayıtlar 1920’lerin başlarına kadar uzanıyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında, Pakistan isimli bir devlet henüz kurulmuş olmadığından İran’ın sınır komşusu Hindistan’dı. Hindistan’ın İran’ı işgal etmesi olasılığından kaygı duyan İngiliz yöneticiler, Belucistan eyaletindeki stratejik öneme sahip Quetta şehrini İran’a bağlayan bir demiryolu inşa etmeye başladılar. Bu sırada bazı girişimci Sihler de Dozdaab’a taşınmaya başladı.
İranlı bir akademisyen olan Farideh Okati, bir makalesinde, “Quetta’yı Zahedan’a bağlayan demiryolu, Dozdaab (Zahedan) kentinin gelişmesini sağlayan önemli etkenlerden biri oldu” demişti. “Demiryolunu inşa eden Hintlilerden özellikle Sih inancındaki işçiler, Dozdaab’da kendilerine evler yaptılar, yeni iş alanları açtılar ve böylece şehrin gelişmesine dahil oldular.”

Kalıcı yerleşim
1920’lerin başında, bu bölgede iş imkanlarının var olduğu bilgisi Pencap’a yayıldı. Rawalpindi yakınlarındaki köylerden bir grup girişimci aile, şanslarını İran’da denemeye karar verdi. Bu ailelere daha sonra 1947’de Hindistan’ın bölünmesi dönemindeki şiddet olaylarından kaçan akrabaları da katıldı.
Zahedan’a yerleşmeyi seçen başka bir grup Sih, İngiliz Hint Ordusunda askerlik yapanlardı. Birinci Dünya Savaşı’nın bitiminden birkaç yıl sonra ordudan terhis edilen Sih askerlerine tazminat olarak kullandıkları kamyonlar verildi. Bu askerler daha sonra kamyoncu olarak Pencap’tan Zahedan’a taze sebze ve meyve gibi ürünler taşımaya başladı.
Zahedan’da doğmuş ve şu anda İngiltere’de yaşayan bir Sih olan Runjeet Singh, “Annem, babam, büyükbabam ve babaannem, Pencap’tan Zahedan’a sebze getiren kamyonlarda şofördü” dedi. Runjeet Singh’in ailesi Zahedan’da doğmuş ve bir Sih tapınağında (Gurudwara’da) evlenmişti. Runjeet Singh 1 yaşındayken ailesi ile Tahran’a taşınmıştı.
Okati, “20. yüzyılın ilk yıllarında İran ile Hindistan arasında Şam fıstığı, baharat ve taze meyve sebze gibi ürünleri taşıyan şoförler ve tüccarlar, İran’da ikamet etmeye ve işlerini bu ülkede yürütmeye başladılar” dedi.

Gurdwara – Sih Tapınağı
Zahedan şehrinin simge yapılarından birisi olan Zahedan Gurdwara’sı (Sih tapınağı) 1921’de inşa edildi. Burası Batı Asya’daki ilk Sih tapınağıydı. Zamanla Sih göçmenlerin bir kısmı Zahedan’dan Tahran’a taşındı. Ama Zahedan, her zaman Sih’lerin İran’a giriş noktası oldu. Zahedan’daki topluluk çoğunlukla tüccarlardan oluşuyordu, ancak bazı Sihler tefecilik işlerine girişti. Sihler zamanla otomobil parçaları işini tekellerine aldı. 1930’larda, Zahedan şehrinin merkezinde bir Sih Çarşısı bile oluşmuştu.

The Tribune gazetesindeki 2001 tarihli bir rapor, Hind-Iran Bank isminde bir banka kuran Sahib Singh adlı bir girişimciden bahseder. Bankanın İran ve Hindistan’da kapsamlı operasyonları vardı, ancak 1950’lerin sonlarında tasfiye edildi.
İranın o dönemdeki yöneticisi olan Pehlevi hanedanı Sih topluluğuna hep olumlu bakmıştı, bu sayede Sih inançlılara İran vatandaşlığı pek fazla zorluk çıkartmadan veriliyordu. Sih cemaatinin günümüzdeki üyeleri hala son Şah olan Rıza Pehleviden büyük bir hayranlık ve saygıyla söz eder. Son Şah’ın Şubat 1979’da devrilmesinden önce, İran’daki Sih topluluğunun nüfusu 5 bin kişi kadar olmuştu. Zahedan’daki Sih topluluğu, çevrelerindeki İrani kavimler olan Sistaniler ve Beluciler ile her zaman iyi ilişkiler geliştirmeyi başarmıştır.

İslam Devrimi dönemi
1978 yılındaki İran İslam Devrimi, Sih toplumunu derinden etkiledi. Aralık 1979’da, Sistaniler ve Beluciler arasında çatışmalar patlak verdiğinde ünlü gazeteci ve yazar Pranay Gupte, Zahedan’daydı. The New York Times’a 1979’da gönderilen bir raporda Gupte, “Beluciler, Sistaniler ve Tahran hükümetinin buraya gönderdiği herkes Sihlere ihtiyaç duyuyordu. Çünkü Sih göçmenler Hindistan’dan gelen imkanları kullanarak, kasabadaki tüm otomobil yedek parça mağazalarını ve diğer büyük tüketici pazarlarını işletiyordu. Sihler aynı zamanda tefeciydiler. Alkollü içki yasağının ortaya çıkmasına kadar Zahedan’daki şarap satış yerlerini işletiyorlardı.” diye yazmıştı.
Bölgede şiddetli çatışmalar ortaya çıktığında, Sih topluluk ticari işlerini tasfiye etmek zorunda kaldı ve Gurudwarayı (Sih tapınağı) bir sığınak olarak kullandı. Daha sonra çatışan her iki taraf da Sih cemaatine bir zarar verilmeyeceğine dair güvence verdi.
Gupte, Sih topluluğunun Gurudwaradaki herkesi sıcak karşıladığını ve ziyaretçilere “baharat aromalı sıcak süt ve antep fıstığı” ikram ettiğini yazmıştı. Dönemin Sih topluluğu lideri olan Kirpal Singh, Sihlerin Zahedan’daki yerel siyasete hiçbir zaman karışmadıklarını söyledi. Gurudwara’da bulunan Sih ilköğretim okulunun müdürü Phula Singh “Burada sadece 220 kişiyiz ve bu yüzden herkesle iyi ilişkiler kurmaktan başka seçeneğimiz yok” demişti. “Sosyal hayatımız kendi topluluğumuzla sınırlıdır. Beluciler ve Sistaniler ile sadece mesai saatleri içinde görüşüyoruz. Ama sonra evlerimize geliyoruz ve sadece diğer Sihlerle ilgileniyoruz. 50 yılı aşkın süredir böyle yaşadık.”
Çatışmalar sona erdiğinde, bazı Sih’ler Zahedan’dan Tahran’a veya İran dışına göç etti. Farideh Okati, 2015 tarihli bir makalesinde, “Sihlerden bazıları, işlerini kaybetmekten korktukları veya ülkenin yeni koşullarının yaşam biçimlerini etkileyebileceğinden çekindikleri için İslam devriminden hemen sonra Zahedan’ı ve ülkeyi terk etti” dedi.
Buna karşılık 20’den fazla aile Zahedan’da kaldı, ancak onlar da İslami rejim tarafından dayatılan yeni yasa ve yönetmeliklere tabiydiler. Bazı genç Sih’ler İran ordusunda askere alındı ve İran-Irak savaşında cephede savaşmaya zorlandı.

İran’daki Sih’lerden genç erkekler 18 aydan iki yıla kadar değişen bir süre boyunca İran silahlı kuvvetlerinde hizmet etmekle yükümlüdür. Ancak, Sih inancı bir azınlık dini olarak tanınmaz. İran yasaları Hıristiyan, Yahudi ve Zerdüşt dinlerini dini azınlıklar olarak tanımaktadır. İran Anayasası’nın 13. Maddesi, sadece bu üç dini grubun üyelerini “Kitap Ehli” olarak tanır ve “dini özgürlüklerini yaşamalarına” izin verir.
İran’da 2016 yılında yapılan nüfus sayımına göre, 40.551 İranlı, Müslümanlık dışındaki dinlere ibadet ederken, 124.572 kişi dini inançlarını açıklamadı. Sih topluluğu, “dini inancı bilinmeyen” vatandaşlar kategorisine giriyor. Zahedan’daki bir Sih cemaati üyesi, Sih’lerin ülkede herhangi bir ayrımcılığa uğramadığını, ancak çocuklarının Sih olmayanlarla evlenmesine izin verilmediğini söyledi.

İranda sihlerin Küçülen topluluğu
Dönemin Hindistan Başbakanı Atal Bihari Vajpayee 2001 yılında İran’ı ziyareti etti. Bu sırada Zahedan’da sadece 20 Sih aile kalmıştı. 2021’de ise bu sayı 10 aileye indi. Şehirde bulunan Gurudwara (Sih tapınağı) halen aktiftir. Hintli diplomatlar ve Zahedan’daki aileler tarafından ibadet amacıyla kullanılmaktadır. Zahedan şehrinde bir Hindistan konsolosluğu da vardır. Bu temsilcilik, Zahedan çevresindeki dört eyalete konsolosluk hizmeti veriyor.
Zahedan’daki küçük toplulukta bulunan genç yetişkinler genellikle Dubai’de veya Batı’da iş imkanları ararken, öğrenciler batı ülkelerindeki üniversitelerde eğitim görmek istiyor.
İran’daki Sih topluluğunun birkaç nesil içinde ortadan kaybolacağına kesin gözle bakılıyor. Çünkü şehirde artık çok az sayıda Sih çocuk kalmış durumdadır. Gurudwara okulundaki üç sınıfta çok az sayıda öğrenci var ve yerel gözlemciler okulun öğrenci talebi bakımından iyi durumda olmadığını bildiriyor. “Şu anda, neredeyse tüm gençler ya eğitimlerini tamamlamak için ya da başka bir nedenle Hindistan’a veya başka ülkelere gitmiş durumda. Zahedan’a yaşamak üzere geri dönmediklerinden, yeni evlilikler de gerçekleşmiyor. Böylece buradaki Sih toplumunun artık böyle bir okula ihtiyaçları da kalmamış durumdadır.”
Sih diasporası ve Hindistan hükümeti, Zahedan’daki Gurudwara’nın kaybolup gitmemesini sağlamak için çaba sarf ediyor. Ancak İran’ın Batı’nın yaptırımlarıyla karşı karşıya kalmasıyla Zahedan, Pencap eyaletindeki yaygın inanca göre “gökten para yağan” bir yer olduğu günlerden çok farklı bir durumdadır. Sih topluluğu isimlerini verdiği bu şehirden artık kaybolacaklar gibi görünüyor.

Tahran’daki Hintliler Camii
Tahran kentinde bulunan bir Sih Gurdwarası’na yanlış bir isimlendirmeyle “Hindliler Mescidi” ismi verilmiş. Gurdwara 1941’de kuruldu ve Tahran’ın çok küçük Sih topluluğuna hizmet veriyor. Adına rağmen külliye bir İslam Camii değildir.
Tahran’daki Hint okulu
Tahran’ın Baharestan Bölgesinde bir Hint uluslararası karma eğitim okulu bulunur. Bu okul, Hindistan Büyükelçiliği’ne bağlı olarak, 3 yıl ile 16 yıl arasındaki sınıf seviyelerine hizmet eder. Okulun yaklaşık 350 öğrencisi vardır. Okulun öncelikle öğretilen dilleri İngilizce, Hindi, Pencabi ve Fransızca’dır. Farsça da öğrencilere bir iletişim aracı olarak öğretilmektedir.
Zahedan’daki Hint okulu 1930’lardan beri aktiftir. Pencab Üniversitesi’ne bağlıdır ve Sih ailelerinin çocuklarına eğitim hizmeti vermektedir. Ancak, 1979 İran İslam Devrimi sonrasında, Zahedan’da çok az Hintli ailenin kalması okula kayıt oranını düşürdü. 2008’den 2012’ye kadar olan dört yıllık bir dönemde, okulu çalışır durumda tutmak için üç kez mali yardım yapıldı. 2015 yılında okulu finanse etmek için Yeni Delhi hükümetinden fon alınması kabul edildi.
