Alemgirin idamları

0
56
Alemgirin idamları

Aurangzeb, kendi öz kardeşlerini ve yeğenini neden idam ettirdi?

Babür imparatorlarından Alemgir tahtta en uzun kalan imparatordu. Döneminde Babür devletini çok geliştirdiği için takdir topladı. Ancak koyu müslüman davranışları, başka dinlere karşı hoşgörülü olmayan tutumları ve çevresindeki herkesten kuşku duyarak tahttan uzakta tutma çabaları nedeniyle de eleştirilir.

Babası Şah Cihan’ın ölümünden sonra tahta geçen Alemgir, çabucak karar vererek öz kardeşlerinden ikisini ve öz yeğenini idam ettirmiştir. Tahtını tehdit edecek hiç bir rakip bırakmamak için bunu yaptığı muhakkaktır. Ama Alemgirin idamları konusunu başka yönlerden de incelemek gerekir.

idam alemgir
Alemgir Şah

Alemgirin idamları çıkmaz yol muydu?

Alemgir, kardeşlerini ve yeğenini ömür boyu hapse mahkum edebilirdi. Ama bunu yapmayıp neden onların canını aldı?

Babür (Timurlu) Hanedanı’nın imparatorluk ailesi içinde kardeş katli ve kan dökme emsalini, Şah Cihan, iktidara yükselişi sırasında oluşturmuştu. Bu tip konularda bir emsal oluşturmak, gelecekte benzer eylemler için bir gerekçe olarak kullanılabilmesi ve sonunda durumun herkesçe kabul gören bir gelenek haline gelmesi riskini taşır. Şah Cihan bunu, hükümdarlığı sırasında kendisine meydan okuyacak kimsenin kalmaması için yapmıştı. Ancak farkında olmadan, gelecek yüzyıllarda Babür imparatorluk ailesinin başına bela olmaya devam edecek çirkin bir kan dökme geleneğini başlatmış oldu.

“Her kötü örnek, haklı bir önlem olarak ortaya çıkmıştır.”
-Romalı tarihçi Sallustius Crispus

Aurangzeb, kardeşlerinden herhangi birinin sağ kaldığı sürece Babür İmparatoru olarak konumunun asla güvende olmayacağını biliyordu. Bu da onları bir daha geri dönmemek üzere iktidardan uzaklaştırma gerekliliği anlamına geliyordu. 

Aurangzeb, kardeşleri olan Murad Baksh ve Dara Shikoh’u ve yeğeni olan Süleyman Shikoh’u idam ettirmek yerine kalıcı olarak hapsetmeyi seçebilirdi. Ancak bu daha riskli bir yaklaşım olurdu. Kardeşleri hayatta oldukları sürece hapiste olsalar bile sürekli bir tehdit olmaya devam edeceklerdi. Destekçileri ve sempatizanları onları ziyaret edecek ve belki de kaçmalarına yardım etmeye çalışacaklardı. Aurangzeb’in muhalifleri de muhalefetlerini meşrulaştırmak için kardeşlerini kukla olarak kullanabilirdi. 

Babür imparatorluk ailesinin farklı bir üyesinin arkasında toplanmaya çalışmak tahta bir alternatif oluşturmak için kullanılacak en güzel yöntemdi. Geçmişte Shivaji’nin Agra’dan kaçışına bazı Babür soylularının nasıl yardım ettiği biliniyordu. Bu durum, Babür devleti içinde zayıflığa yol açabilirdi. Aurangzeb de kardeşlerinin kaçmayacağından emin olmak için sürekli olarak tetikte olmak zorunda kalacaktı.

Dara Şikoh’u idam etme kararı fayda getireceği kadar kişisel nedenlere de dayanıyor gibi görünmektedir. Aurangzeb ve Dara Şikoh, birbirlerinden her zaman nefret etmişti. Birbirlerine zıt kutuplardı. İkili arasındaki düşmanlık bir veraset savaşı ya da dini farklılıklar nedeniyle ortaya çıkmamıştı. İki kardeş hiç bir zaman birbirlerinden hoşlanmamıştı. Aralarındaki nefret, yaşları ilerledikçe daha da arttı. Aurangzeb, Dara Shikoh’u yakaladıktan sonra kardeşine rolleri tersine dönseydi ne yapacağını sordu. Kardeşi Aurangzeb’in cesedini dörde böldürüp Delhi’nin dört ana kapısında halka sergileyeceğini söyledi. 

“Ya takht Ya tabut” (Ya taht ya mezar)
-Yeni Babür veraset geleneğini mükemmel bir şekilde temsil eden bir Babür atasözü

idam hucre
Red Forttaki hücreler

Aurangzeb’in kardeşlerini (Murad Baksh ve Dara Shikoh) idam ettirmesinin artık çok daha kolay olduğunu unutmamalıyız, çünkü veraset anlaşmazlıkları sırasında kardeş katli için emsal zaten Şah Cihan tarafından oluşturulmuştu. Aurangzeb’in eylemleri bize çok acımasız gibi görünse de, Şah Cihan tarafından ortaya konan yeni veraset geleneğine tamamen uygundu. Sonuç farklı olsaydı kardeşleri de Aurangzeb’e merhamet göstermezdi. Tüm kardeşler bu veraset savaşının ya Babür tahtıyla ya da ölümle sonuçlanacağını bilerek yola çıkmışlardı.

Yine de Aurangzeb’in kardeşlerinin idamını haklı gösterme ve meşrulaştırma ihtiyacı hissetmesi ilginçtir. Şah Cihan’ın asla yapma ihtiyacı hissetmediği bir şeydi bu. 

Aurangzeb kardeşlerinin neden idam edildiğini açıklamak için hukuğa ve adalete başvurdu. Dara Şikoh dinden dönmekle, Murad Baksh ise cinayetle suçlandı. Aurangzeb’in idamını gerekçelendirme ihtiyacı hissetmediği tek kişi Süleyman Şikoh’tu. İki kardeşe yöneltilen suçlamalar açıkça ya son derece çürüktü ya da düpedüz sahteydi. Ancak Aurangzeb yine de kardeşlerinin kendi hırslarının kurbanı olduğunu kabul etmek yerine adalet için idam edildiğini kanıtlama ihtiyacı hissetti. Aurangzeb’in kendisini adil bir kral olarak göstermesi önemli olduğu için bu görüntüyü sürdürmeye çalışmış olması mümkündür.

“En büyük fatihlerin her zaman en büyük krallar olmadığını hatırlamanızı isterim. Yeryüzündeki uluslar çoğu zaman sadece uygar olmayan barbarlar tarafından boyunduruk altına alınmış ve en kapsamlı fetihler birkaç yıl içinde paramparça olmuştur. Gerçekten büyük kral, tebaasını adaletle yönetmeyi hayatının başlıca işi haline getirendir.”
-Aurangzeb, Şah Cihan’ı tahttan indirdikten sonra ona yazdığı bir mektupta

dara shikoh
Dara Shikoh

Dara Shikoh’un çocuklarına ne oldu?

Dara Shikoh, 30 Ağustos 1659’da idam edildi.

Aurangzebin Dara Shikoh’un çocuklarına verdiği cezalar hakkında birçok hikaye vardır. Bunların çoğu sadece efsanedir ve abartılıdır. Aurangzeb aslında kardeşinin çocukları arasında kendi yönetimine tehdit olarak algıladıkları hariç merhametli sayılırdı.

Dara Shikoh’un çocuklarından sadece dördünden söz edilir. Bunlar Süleyman, Sipihr, Mümtaz ve Cihanzeb’dir. İçlerinde, Aurangzeb için gerçek bir tehdit olabilecek yaştaki tek kişi Süleyman’dı.

idam dara shikoh sipihr
Dara ve Sipihr

Süleyman veraset savaşı sırasında yirmili yaşlarının başındaydı. Savaşta çatışmaya katılmıştı. Babasının yenilgisinin ardından Garhwal Krallığı’na kaçtı ve Raja Prithvi Pat Shah’a sığınmak istedi. Aurangzeb, ödüller sunarak ve tehditlerde bulunarak Pat Shah’ın Süleyman’ı teslim etmesine ikna etmeye çalıştı. Ama kral pes etmedi. Aurangzeb nihayet 1661’de Süleyman’ı ele geçirdi. Süleyman Shikoh bir yıldan fazla bir süre Gwalior Kalesi’nde hapsedildi ve Mayıs 1662’de idam edildi.

Alemgirin idamları
Süleyman Shikoh, Dara Şikoh’un en büyük oğlu ve varisi

Dara Shikoh’un diğer çocukları, o zamanlar Aurangzeb’in saltanatına gerçek bir tehdit oluşturamayacak kadar küçüktü. Onlar kurtuldu. Sipihr Shikoh‘un birkaç yıl hapis yattığı da söylenir. Sipihr, daha sonra Aurangzeb’in kızıyla evlendi.

Dara Shikoh’un kızı Cihanzeb Begum Aurangzeb’in 1707’de ölümünün ardından bir veraset savaşına katılacak olan Aurangzeb’in oğlu Azam Şah ile evlendi. Babası gibi, kocası da Babür tahtını ele geçirme savaşında yenilgi ve ölümle karşı karşıya kaldı.

Alemgir, böylece tahtına tehdit oluşturabilecek herkesi yanından uzaklaştırmış oldu. Babür devletini kendi ilkeleri ve hedefleriyle yönetti.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
İsminizi yazın